Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Üçüncü Abdülhamid

Çok şaşırmıştım, çok da ilgimi çekmişti...
Paris'te devrimciler 1 Mayıs gösterisi yaparken "kralcılar" da aşağı kalmıyorlar, ünlü Rivoli Sokağı'nda bulunan Jeanne d'Arc heykeline yürüyüp zambak buketi bırakıyorlardı...
Zambak, kralın, krallığın simgesi.
On Altıncı Louis'nin idamının yıldönümü olan 21 Ocak'ta da gösteri yaparlar, şimdi Haussmann Bulvarı üzerinde bulunan "şapele" giderlermiş, kralın ve kraliçenin gömüldükleri noktaya, buna yetişemedim.
Fransa'da kralcılık serbestti!
"Napolyoncular" bile var, toplam yüz elli kişi kadar.
Ne olmuş yani, Yunanistan'da da "atalarımızın dinine dönelim" deyip Zeus'a tapan manyaklar var, bunlar daha kalabalık, beş bin kişi.
O heykelin yanında bir kafe vardır, Hotel Regina'nın karşı köşesinde, bütün Türk turistleri bilirler, orada oturup izledim.
Ne karışan vardı ne görüşen...
Taşkınlık da yoktu.
"Efendi gibi" buketlerini bıraktılar ve dağıldılar.
Kimse de üstlerine saldırmadı. Polis vardı ama hiç ses etmeden izlemekle yetiniyordu.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Geçen gün İkinci Abdülhamid'in ölüm yıldönümüymüş.
Torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu dedesinin türbesini ziyarete gitmiş, Cağaloğlu'na.
Kayıhan Efendi, dedesinden ziyade, dedesini televizyon dizisinde canlandıran Bülent İnal'a benziyor...
Aynı Bülent İnal bir banka reklamında da oynuyordu da "padişah bankacı olmuş" diye gülmüştük.
Bir grup "padişahçı" da gelmiş. Onu karşılamışlar.
Fes de giymişler kafalarına.
"Yolunuz yolumuzdur şehzadem" diye slogan atmışlar.
Eskiden olsa polis copu yemekten her yanları gömgök morarır, kendilerini "içeride" bulurlardı.
Demek Şehzade Kayıhan Efendi'nin bir "yolu" varmış.
Tuhaf...Veliaht o değil ki... Sıra, onun babası Harun Efendi'de... Üstelik ondan önce ağabeyi Orhan var...
Yani Kayıhan Efendi hak mı iddia ediyor? Sırayı mı bozuyor?

***

Bunlar masum olaylardır.
Gösteri yapan, toplasan on beş kişi.
Bununla cumhuriyet yıkılmaz.
Kıyameti koparmaya, "gericiler geliyor" diye yaygara etmeye gerek yok. (Malum gazeteciler edeceklerdir.)
"Saygı göstermek" başka şeydir, "anmak" başka şey, "tahta geçirmek" başka şey.
Bırakınız herkes yarasını kaşısın.
"1950'de karşıdevrim iktidara geldi" diye dırlananlar varsa, bunlar da olacaktır.
Fransa'da kralcılık serbesttir, Türkiye'de padişahçılık yasak.
Avrupa Birliği'ne gireceğiz ya, o bakımdan olsa gerek.

***

Osmanoğlu ailesi, 15 Temmuz şehitlerine mevlid okuttu.
Kemalistler ne yaptılar, duyamadık. Alo?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA