Markette organik meyve sebze reyonunun önünden geçerken karton kutu içinde satılan domatesler dikkatimi çekti.
Bazılarının yeşil sapları hâlâ üzerlerindeydi ve bu görüntü insanı baştan çıkartıyordu.
Sanki marketten dışarı çıkınca beni Akdeniz kokulu bir rüzgâr ve kocamış sakız ağacının altına konulmuş bir kahvaltı masası karşılayacaktı.
Aldım domatesleri. Eve geldim. Paketi açtım.
Koku yok! Kestim tattım, tat yok!
Organikmiş! Neye yarar?
Kesince plastiği andıran ve feci yavan endüstriyel domateslerden zaten epeydir umudu kesmiştik.
E, ne yapacağız?
Hepimiz balkonlarımızda bildiğimiz gibi domates yetiştirmek zorunda mı kalacağız?
Yoksa domatesin o güzel tadını, elimiz mahkûm unutacak mıyız?