Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Pazar notları: Kötülükten dost olmaz!

Ne bu? Yeni tür bir sosyallik trendi mi?.. İnsanların birbirlerine etmedikleri laf, hatta etmedikleri çirkeflik kalmayacak. Ama sonra aynı insanlar hiç özür dilemeden, hiç pişmanlık belirtmeden, üstelik lay lay lom havasında bir araya gelecek! Hatta bu kişiler medyadaysalar, birdenbire birbirlerinin yumurtladıkları her fikirde boncuk bulmaya başlayacak! Sohbetler, yemekler, birlikte sinemaya, tiyatroya, tatillere gidilecek, partiler verilecek. Ve bütün bunlara dostluk adı verilecek! Ne günlere kaldık Yarabbim! Dostluk kavramı ne bu kadar hafife alınmış, ne bu kadar ayağa düşürülmüştü.

***

En çok neye gülüyorum, biliyor musunuz? Yok, doğru değil! En çok neye üzülüyorum, diye sormam lazım. Geçen gün Hıncal Ağabey'in yazdığı türden ilişkilere yüce anlamlar verilmesine!.. Şöyle diyordu: "O toplantılarda sarmaş dolaş olduğum dostlarım, ertesi gün gazetelerinde beni nasıl eleştirdiler... İşin güzelliği de burada... Dostluk başka, iş başka!" Oysa bu ne dostluk, ne eleştiri, ne de iş! Sen "eleştiri" dedin diye çirkeflik eleştiriye dönüşmüyor. Sen onları dost belledin diye kötülükleri ortadan kalkmıyor! Nefretle beslenen ruhlarından en ufak bir utanç bile duymuyorlar! Ama senden aldıkları güçle başkalarına saldırma arsızlıkları artıyor. Bunun neresi dostluk, neresi iş, neresi güzellik Hıncal Abi!
***

Yalnız kalabilmek... Yalnızlığını kucaklayabilmek... Bazılarının acıklı sandığı bu özellikler insanın dostluk kisvesi altında yanına sokulan kötülüğe karşı en soylu sığınağıdır.
***

Eğlenceye güvenme, neşeye güven. Eğlence yalan söyler, neşe hep doğrucudur.
***

Anesteziye güvenme, acıya güven. Uyuşan beyin an gelir açılır. Acı hep uyanık tutar ama gün gelip acı dindiğinde hakikat önünde çırılçıplak kalır.
***

Asmalımescit'te yanı başımızdaki masada 20'li yaşlarda gençlerden oluşan bir grup var. İki kız, beş erkek. Kızlardan biri sarışın ve güzel. Öteki esmer, çekici ve sıcak. Masadaki erkekler esmere odaklanıyor. Dikkatimi çekiyor: Çünkü beş dakika geçmiyor ki, sarışın kız "şuradan peyniri uzatır mısın?" der gibi alabildiğine rahat ve doğal bir hal içinde esmer arkadaşının nasıl yalancı olduğunu anlatıyor. Öldürücü darbeyi alan esmer kız da boş durmuyor. Masadaki erkeklere sarışın kızın ne kadar pasaklı ve huysuz olduğunu anlatıyor. Kafama takılan bu manzarayı ertesi gün onların akranı bir genç kıza anlatıyorum. Cevap hiç duraksamadan geliyor: "Bizim kuşak böyle öğrendi: yaşamak için öldür, arkadaşın bile olsa!"
***

Âşıklar hem birbirlerini hem de aşkı severler. Ama kuşkuluyum; aşk onları sever mi?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA