Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Seçilmişlere alerjisi olan siviller ve suya alerjisi olan balıklar var mıdır?

Bu "Ergenekon" adı verilen davanın savcıları galiba ölçüyü kaçırmaya başladılar.
Sonunda birileri neredeyse isyan etmek noktasına gelmek üzereler.
Şu şekildeki yakınmaları adeta duyuyor gibiyiz:
- Ne biçim memleket bu? Şöyle ağız tadıyla bir darbe hazırlığı yapamayacak mıyız artık? Silahları ve cephaneyi gizlemeyip de Taksim Meydanı'na mı yığacaktık yani?
Aslında tam bir ikilem var ortada.
Hani kiliseye giren adam minberin altında kilisenin rahibi ile bir kadını uygunsuz vaziyette görünce "tuu" diye tükürmüş üzerlerine... Bunun üzerine rahip ona dönmüş ve "Şu elimdeki işi bitirdikten sonra kilisede tükürmeyi çok pahalıya ödeteceğim sana" demiş ya...

Böyle gelmiş...

Aslında böyle düşünenler çok da haksız değil.
Bu coğrafyada kim iktidar olursa olsun ondan nefret etmek ve her yolu kullanarak onu devirmeye çalışmak toplumsal geleneklerimizin temel bir öğesi değil mi?
Bu gelenek seçilmiş iktidarlara karşı daha da sert içerikle sürmekte.
Yıllardır yazdıklarımı bir kez daha tekrarlayayım.
- Fatih Sultan Mehmet padişah olunca, kardeşlerinin ona karşı nefretleri tırmanmadı mı? Mesela Fatih İstanbul'u kuşattığında, Marmara kıyısına bakan surları Osmanlı ordusuna karşı Şehzade Orhan'ın komutasındaki askerler savunmuyor muydu? İstanbul fethedilince, bu Şehzade Orhan'ın bir keşiş cüppesiyle kaçmaya çalışırken yakalandığını ve boğularak idam edildiğini tarih kitaplarında okumadınız mı?
- Kurtuluş Savaşı'nda silah arkadaşları olan Ali Fuat (Cebesoy), Refet (Bele), Kazım (Karabekir) Paşalar, Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa'yı mı desteklediler Cumhuriyet sonrasında? Güneydoğu Cephesi'nin komutanı Selahattin (Adil) Paşa ile Atatürk'ün arasında sevgi ve dayanışma bağları mı vardı? Cumhuriyet sonrasında neden Halide Edip ve Adnan Adıvar'larla yollar ayrıldı, neden Rıza Nur öfkelerle dolu kitaplar yazdı?
- İsmet İnönü demek herkes için "Milli Şef" değildi ki, onun iktidarında CHP'den hem Demokrat Parti hem de Millet Partisi çıktı. CHP'nin karizmatik Genel Başkanı "Karaoğlan" Ecevit neden, kendi partisini geride bırakıp DSP'yi kurdu? Veya Ecevit'in hem sağ kolu, hem de emini olan Hüsamettin Özkan, sonunda İsmail Cem'e ve Kemal Derviş'e katılıp, DSP'yi bölmedi mi?

Balıklar ve siviller

- Bugün bile hâlâ Turgut Özal'ı içlerine sindiremeyenler yok mu? Onun başlattığı ihracat, turizm, iletişim, ulaşım, bilişim hamleleri hâlâ bazılarınca "Tuzak" olarak görülmüyor mu?
- Askerleri düşünün... Kuleli'den başlayıp, Harp Okulu'nda devam eden, Kurmay Okulu'nda da süren arkadaşlıkları vardır komutanların yaşamlarında. Ama her YAŞ toplantısında birbirlerine rakip olmazlar mı? Neticede birinin terfi etmesi için, bir diğerinin emekli olması gerekir.
Bu gerçekleri özellikle siyasetçiler çok iyi bilir.
Aslında bu Pazar samana alerjisi olan İngiliz atının açmazını irdeleyen bir yazı yazmayı planlıyordum.
Devon kentindeki ve altı yaşındaki "Mouse" samanla temas ettiği anda burnu akmaya, hapşırmaya ve öksürmeye başlıyormuş, solunumu zorlaşıyor ve isilik oluyormuş.
Acaba suya alerjisi olan balıklar veya seçilmişlere alerjisi olan siviller de var mıdır?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA