Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Müzik ruhun da Türkiye mozaiğinin de gıdasıdır

Başbakan Erdoğan'ın AK Parti Büyük Kongresi'nde "Türkiye mozaiği" ni oluşturan 14 ismi sıralaması ertesinde, Milliyet'in başvurduğu çeşitli isimler de kendilerince farklı isimlerden oluşan mozaikler şekillendirmişler.
Örneğin CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu listesine geçmişte "Resmi ideoloji"ye karşı oldukları için öldürülen Mustafa Suphi'yi ve Sabahattin Ali'yi de koymuş...
Baskın Oran ise Başbakan Erdoğan'ın listesinde Kürtler, Aleviler ve Ermeniler de dahil "hemen hemen tüm ezilmiş ve dışlanmışların olduğunu" belirtirken, "Yalnız bu listede Rum ve Yahudiler yok, onlar da olsaydı daha iyi olurdu" demiş.
Oran, Erdoğan'ın listesindeki Ermeni bestekâr Tatyos'un yanına Rum kantocu Deniz Kızı Eftalya ile Türk milliyetçiliğinin Yahudi ideologu Tekin Alp'i (Mois Kohen) eklemiş.
Acaba Tayyip Erdoğan listesini yaparken zorlanmış mıydı?
Başbakan'ın "Türkiye mozaiği" listesini hatırlayalım:
Ahmet Yesevi/ Hacı Bektaş-ı Veli/ Pir Sultan/ Hacı Bayram Veli/ Yunus Emre/ Mevlana / Sabahat Akkiraz/ Tatyos Efendi/ Cem Karaca/ Ahmet Kaya/ Mehmet Akif/ Nazım Hikmet/ Ahmedi Hani/ Said-i Nursi...

Parasal listeler

Bu tür listeleri herkes kendince yapar.
Örneğin şu anda kullandığımız banknotların ön yüzlerinde Atatürk var.
Değişik değerli banknotlarda ise şu isimler "Parasal Türkiye Mozaiği" oluşturmaktalar
5 TL'de bilim tarihçisi Ord.Prof. Dr. Aydın Sayılı'nın, 10 TL'de matematikçi Cahit Arf'ın, 20 TL'de Mimar Kemalettin'in, 50 TL'de yazar ve felsefeci Fatma Aliye Hanım'ın, 100 TL'de Itri adıyla bilinen bestekar Buhurizade Mustafa Efendi'nin, 200 TL'de ise Anadolu'da tasavvuf akımının ve Türkçe şiirin öncülerinden Yunus Emre'nin portreleri var.
Bu liste açıklandığı zaman nasıl yoğun tartışmaların yaşandığını herhalde sizler de hatırlarsınız.
Eski 5 liralık banknotlarda İstiklal Marşı'nın da şairi Mehmet Akif Ersoy'un portresi vardı.
Şimdi rahmetli olan kökten CHP'li bir tanıdığım bakkalda para üstü olarak kendisine 5 liralık banknot verildiğinde, "Mehmet Akif şapka devrimini protesto için Mısır'a göç etmişti" diyerek bu 5 liralık banknotu kabul etmemişti.
Bu tür topluma ve tarihe mal olmuş isimlerin listelenmesi her ülkede tartışmalara sebep olur.
Geçen hafta Londra'da "Churchill'in Ajanı" olarak 2'nci Dünya Savaşı'nda Fransa'da Nazilere karşı eylem koyarken yakalanıp, işkence ile öldürülen Violette Szabo'un anıtı törenle açıldı..
Szabo ve onun gibi yer altında savaşan "Özel Operasyonlar" ın mensupları (Special Operations Executive) düzenli ordunun komuta kademesine bağlı olmadıkları için, resmi tarihte pek yer almazlardı.
Ama bu anıtla onlar da devlet tarafından kabul edilmiş oldular.

İnsanlar ve hayvanlar
Londra'yı bilenler, Park Lane'in Brook Gate'inde bulunan "Savaşta Vatana Hizmet Eden Hayvanlar" anıtındaki bronz köpekleri, katırları, atları mutlaka görmüşlerdir. Bu anıt halktan toplanılan bağışlarla yapılmış ve Szabo Anıtı'ndan 15 yıl önce 2004'ün Kasım ayında Prenses Anne tarafından törenle açılmıştı.
Yani listeler yapılırken, bazı tartışmalar yüzünden hayvanların insanların önüne geçtikleri de görülmüştür.
Türkiye mozaiğini oluşturan isimlere ilişkin listeler yapılırken değişik görüş sahiplerinin hemen hepsinin bestekârlara yer vermeleri, bence en doğru tutumu yansıtıyor.
Geçen akşam Rauf Tamer'le birlikte tarihten bugüne hepimizin ortak duygularımızı yansıtan besteleri dinliyorduk.

Civan Ağa mı Zivanis mi?

Nasibin Mehmet Yürü'nün (1882-1953) Hicazkâr şarkısı "Görmezsem eğer sevdiceğim" i Güzin Değişmez yorumlamaktaydı.
Bu "Nasibin" adının bestecinin ablası olan Nasip Hanım'dan kaynaklandığını, Nasip Hanım'ın yanında fasıllara katılan Mehmet'i tanıyanların, o dönemde henüz soyadı olmadığı için onu "Nasibin Mehmet" diye zikrettiklerini konuşuyorduk.
Derken sıra Civan Ağa'nın Nihavend makâmındaki Yürük Semaîsi "Dil seni sevmeyeni, sevmede lezzet mi olur"u Sabite Tur'dan dinlemeye gelmişti.
Civan Ağa'nın asıl adının "Lavtacı Zivanis" olduğunu da bu vesileyle hatırladık.
Sonra da Nurettin Çelikli Kürdilihicazkâr faslından Hristaki Efendi'nin "Gidelim Göksuya bir alemi ab eyleyelim"le Türkiye mozaiğinin sesini dinlemeye devam ettik.
Mozaiğin müzik bölümüne katkıda bulunmada hangi meslektaşların rol alabileceklerini konuşurken, bizim listenin başına Burhan Ayeri'yi yerleştirmek konusunda görüş birliğine vardık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA