Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Hazine'den geçinenleri listelemek çok olay değildir...

Yurt ve dünya gerçeklerine sadece kendi mesleğinizin ve yerelin açısından baktığınızda, gerçeğin de sadece bir bölümünü görebilirsiniz.
Örnek verirsem...
Mehmet Tezkan dünkü Milliyet'te "Hazine'den geçinen gazeteciler" başlığı altında şunları yazmıştı:
"Adam çıkmış hükümet sözcüsü gibi hükümeti savunuyor. Niye savunuyor? Aynı düşünceyi paylaştığı için mi, Hazine'den para aldığı için mi? İzleyicinin bilme hakkı yok mu? Hazine derken kastım şu... TRT'den para alanlarla, TMSF'nin Cine-5 adlı kanalından para alanlar..."
Sevgili Tezkan'la Ufuk Güldemir'in Show TV haberlerini yönettiği dönemde arkadaş olduk... Dünyaya ve siyasete bakış açısının dar olmadığını bilenlerdenim.
Ama bu yazısında nedense bu dar açıya saplanmış bana göre.
"Hazine'den para alanlar" denilince bu coğrafyada öncelikle tarihsel adı "Kapıkulu" olan bir sınıf akla gelmez mi?
Bugün bu sınıfı asker ve sivil bürokratlar temsil ediyor.
Bunun yanında bir de Hazine'den beslenenler var.

Hazine'den beslenmenin türleri

Hak ettikleri karşılığa razı olmayıp çeşitli üçkâğıtlarla kamu ihalelerine hile karıştıranlar, siyasetçiler ve bürokratlarla anlaşıp kamu pastasından pay almak için düzen kuranlar, v.b.
Sadece mülkiyeti kamuda olduğu için bir televizyon kanalında program yapanlara "Hazine'den geçinen gazeteciler" demek ve onların siyasi görüşlerinin yönünü bu konumlarının belirlediğini ileri sürmek bence insafsızlıktır.
Bunun gibi "Aydın Doğan'dan beslenen gazeteciler" diyerek olaya yaklaşmak da yanlıştır.
Sabah Turgay Ciner'inken düzmece oldukları anlaşılan belgelerle TMSF tarafından el konulduğunda istifa edip Aydın Doğan'ın Postası'na geçtim ve iki yıl orada yazdım. Sabah tekrar özel sermayeye yani Ahmet Çalık'a geçince de, Sabah'a geri döndüm.
Bu değişikliklere de "Besleyenlerin farklılığı" olarak bakmayı hiç düşünmedim.

Besleyenlerin değişimi mi?

Herhalde Mehmet Tezkan da Vatan'dan Milliyet'e geçişine Zafer Mutlu'nun beslemeliğinden Aydın Doğan'ın beslemeliğine geçiş olarak bakmıyordur.
Doğan Holding'in çıkarları ile çelişen bir durum olsa ve bu konuda Tezkan maaş aldığı holdingi haksız görse, herhalde bunu yazar.
Gerçekler böyleyken TRT'de veya Cine-5'te program yapan gazetecileri kendisinden farklı görüp "Hazine'den geçinenler" diyerek kategorize etmek, bu meslektaşlarımıza karşı hem haksızlıktır, hem de aynı mesleğin mensuplarına özensizliktir.
Ama gerçekten "Hazine'den geçinenler"i en azından Weberci bir sınıfsal yoruma oturtmayı denerse... "Büroların iktidarı"na sahip sınıfların Hazine'den geçinmek karşılığında bazen insan haklarını, bazen demokrasiyi, bazen de sivilliği nasıl çiğnediklerine eğilirse...
Şu anda bir kanal bulup konuşabilen meslektaşların çok yakın geçmişte yani 28 Şubat post-modern darbesinde Hazine'den geçinenler ve kamu pastasından pay alanlar tarafından nasıl susturulduklarını bir hatırlasa.
O dönemde Dinç Bilgin medyasında yazanların ve konuşanların maaşlarını Hazine'den almadıkları sanılıyordu.
Sonra anlaşıldı ki daha da kötüsü bunlar Etibank'tan geçiniyorlarmış.
Özetle "İnsaf" ve "Özen" lüzumsuz kavramlar değildir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA