Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

CHP'yi sızıntılı ve hareketli günler bekliyor...

Batı'ya gidilerek Doğu'ya varılabileceğini ilk düşünen Kristof Kolomb olmuştu.
Bunu denedi ve "Doğu'ya gitmek" takıntısı yüzünden yeni bir kıtayı keşfettiğini anlayamadı. Günümüzde bunu yeniden deneyen kişi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olabilir.
Ama farklı bir yaklaşımla bunu yapmaya çalışıyor.
Doğrudan "Doğu'ya gitmek" yerine "Batı'dan Doğu'ya sızmak" yöntemini seçmiş durumda.
Ege kıyılarındaki illerde "Hayır" oylarının fazlalığını yorumlarken, şöyle dedi Kılıçdaroğlu:
-CHP kıyılardan içeriye sızmaya başladı... Aralarında Bursa'nın da olduğu endüstri kentlerinde 'Hayır' oranı CHP'nin etkinliğinin arttığının göstergesi.
Tabii ki hoş bir siyasi beklenti bu "Sızıntı" olayı.
Aslında bunun türküsü bile yok mu?
"Su sızıyor sızıyor,
Taşların arasından
Eğil bir yol öpeyim
Kaşların arasından"
Ama Doğu'ya sızmayı bekleyecek kadar sabırlı olmayan CHP'lilerin var olduğunu da unutmayalım.

Baykal'ın açıklamaları

Genç ve çalışkan meslektaşımız Rasim Ozan Kütahyalı, Taraf'ta Deniz Baykal'la yaptığı görüşmeyi yayınladı dün.
Bakın neler söylemiş Baykal:
"-Bu süreçte neler yanlış yapıldı, nerelerde çelişkili ve tutarsız konuşuldu, hangi hatalar yapıldı, bunları çok iyi değerlendirmek lazım. Yenilgiye bahane aramamak lazım. CHP parti bütünlüğünü yeniden sağlamalıdır. CHP'ye gönül vermiş tüm insanlar kucaklanmalıdır. Yeni bir yol haritası çizilmelidir, yeni bir başlangıç yapılmalıdır."
Görüldüğü gibi Türk siyasetinde "Yenilgi" konusundaki uzman duayen Baykal bile referandum sonucunu "Yenilgi" olarak nitelediğine göre, siyasete hariçten gazel okuyan amatörlerin bu sonucu "CHP zaferi" olarak yorumlamaya çalışmalarının bir kıymet-i harbiyesi olamaz.
Rasim Ozan Kütahyalı "Bundan sonra ne yapılmalı" diye sorunca da Baykal'dan şu cevapları almış:

Kurultay ve tüzük meselesi
"-Yeni bir yol haritası ve tazelenme için yeni bir kurultaya gidilmesinin yararlı olacağı kanaatindeyim. Dokuz ay sonra seçim var. Parti, kararlaştırdığı yeni tüzüğüyle 2011 seçimlerine gitmelidir. Parti Meclisi ve teşkilatları kendini dışlanmış hisseden CHP'lileri de kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılırsa parti güç kazanır, oylarını arttırır.
-Zaten bu tüzük kararı parti organlarından çıkmıştı, 22-23 Mayıs'tan itibaren hayata geçmesi kararlaştırılmıştı. Sonrasında bir önerge ile iptal edildi. Böyle bir şey hukuken mümkün değil. Yeni tüzüğün hayata geçmesi hukuken son derece tartışmalı bir şekilde engellenmiştir. Size açık ifade edeyim, bu durum büyük ihtimalle mahkemeden de dönecektir."

İmzaya açılmıştır
Baykal'ın bu sözlerinden anlaşıldığına göre ülke siyasetinin tartışmalı metinleri sadece Anayasa değişikliği ile ilişkili değil.
Demek "CHP Tüzüğü" sonunda mahkemelik bile olabilecek durumda.
Ama önce CHP'nin kronik kurultay sendromunu tekrar yaşaması gerekiyor.
Bunun için "Kendilerini dışlanmış hisseden CHP'liler" herhalde Olağanüstü Kurultay için imza toplamaya hemen başlayacaklardır.
Bu arada AB ile görüşmeler yapmak için Brüksel'e giden Kılıçdaroğlu oradayken "Seçmen olabilmek" konulu sorunsalına da çözüm bulabilir.
CHP Genel Başkanı Belçika'da kendisini işçi olarak gösterecek bir işveren bulabilirse, gelecek seçimde havaalanında pasaportunu göstererek oy kullanabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA