Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Gazeteci için dikkat ve güçlü hafıza gerekli midir?

Mark Twain çocukluktan delikanlılığa geçerken bir kasaba gazetesinde muhabir olmak için gazetenin yazı işleri müdürüne gider.
Kendini tanıtır ve muhabir olmak istediğin söyler.
Yazı işleri müdürü onu dinledikten sonra arkasına dönmesini söyler.
Mark Twain şaşkın, yazı işleri müdürünün söylediğini yapar.
Sırtı masaya dönükken, yazı işleri müdürünün talimatı gelir:
- Benim masamın üzerinde neler var, say bana, der.
Mark Twain hatırında kalanlar sayar... "Kâğıt vardı, kalem vardı, mürekkep hokkası vardı" der.

Gazetecilik dersi
Yazı işleri müdürü Twain'e tekrar kendisine dönmesini söyler ve gazetecilik konusundaki ilk dersini verir ona:
- Gazetecilik dikkatin ve hafızanın güçlülüğüne bağlı bir meslektir. İlk bakışta masamın üzerindeki her şeyi görememişsin ve gördüklerini de hatırlamıyorsun, der.
Bazı gazeteciler için mesleğin bu tanımı fazla bir anlam ifade etmeyebilir.
Gördüklerini görmezden gelmek ve hafızasını her fırsatta sıfırlamak bazı gazeteciler için mesleğin tanımına daha uygun düşebilir.
Örneğin dün Türkiye'de sol kanat siyasetini ve düşüncesini hedef alan 12 Mart 1971 Mart darbesinin yıldönümüydü.
O günlerin trajikomik olaylarını hatırlayanlarımız vardır.

Anti de olabilir
İstanbul' da sokağa çıkmak yasaklanmıştı. Askerler ve jandarmalar ev ev dolaşıp sol kitapları arıyor, kitaplıklarında bunları bulunduranları gözaltına alıyorlardı.
Bir tanıdığımın kitaplığında Recai Galip Okandan'ın yazdığı "Anti-Komünizm" başlıklı kitap varmış.
Evi basılıp, arama yapılırken, elinde bu kitabı tutan subay gelmiş yanına.
- Bu ne, diye sormuş.
Benim tanıdık, "Bu kitap anti-komünizmi anlatıyor" deyince subay öfkelenmiş.
- Anti manti, komünizmle ilgili değil mi bu kitap, diye bağırmış ve benim tanıdığımı da gözaltına almışlar.

Her şeyi unutmak
O günleri hatırlamaktan öteye baskılar altında yaşayan sol görüşlülerin daha sonra anti-demokrat olduklarını görmedik mi?
O dönemde susturulan, tutuklanan gazetecilerden daha sonra cuntalara üye olanlar, rejim bekçiliğine, Cumhuriyet muhafızlığına soyunanlar olmadı mı?
Şimdi bazıları "28 Şubat'ta olup bitenleri unutalım" diyorlar ya.
Ben bunları hiç yadırgamıyorum.
Bizim meslekte gerçekleri görmezden gelmek ve yaşadıklarını hatırlamamak da bazıları için gazeteciliğin tanımına giren özelliklerdir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA