Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Özellikle dış politikada ani tepkiler gösterilmemelidir

Özellikle dış politikada kraldan fazla kralcı olmanın yanlışlığını hemen hemen tüm gelişmeler göstermiyor mu? Şöyle bir hatırlayın yakın geçmişte kimlere ve hangi ülkelere ne tür tepkiler gösterdiğimizi... Ve bugün bu kişiler ve ülkelerle olan ilişkilerimizin hangi düzeylerde olduğuna bir bakın.

Nereden nereye?
Rus uçağının düşürülmesi ertesinde hem Putin'e hem de Rusya'ya nasıl bakıyorduk? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arayı düzeltmek için attığı adım sonrasında, Türkiye ile Rusya neredeyse stratejik ortak olma noktasına gelmediler mi? Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin dün bir telefon görüşmesi yapmışlar ve Putin Erdoğan'ı, yeniden AK Parti Genel Başkanlığına seçilmesinden dolayı tebrik etmiş. Görüşmede Rusya ve Türkiye arasındaki stratejik ilişkinin derinleştirilmesi konusunda da görüş birliğine varılmış.

Avrupa ve biz
Avrupa Birliği ile yaşadığımız gerginlikler konusunda da durum aynı değil mi? Basın olarak ne ağır tepkiler seslendirmemiş miydik Avrupalılara? Buna karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Brüksel dönüşü yaptığı açıklamalar, bambaşka bir yaklaşımı yansıtmıyor mu? O açıklamaları hatırlayalım:

Yeni bir süreç mi?
"-Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Tusk ve AB Komisyonu Juncker ile yaptığımız görüşmede Avrupa Birliği üyelik sürecine yeni ve pozitif bir ivme kazandırılması hususunda olumlu sinyaller aldım. Türkiye AB göç anlaşmasının uygulanması hususu ile vize konusunu müzakere ettik. Terörle mücadelede Türkiye'ye destek olunmasını istedik. Referandum sürecinde yaşananların geride bırakılması gerekiyor. Artık yeni bir süreci başlatma temennisi Tusk ve Juncker tarafından da gündeme getirildi."

Daha olumlular
"-AB Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani ile de bir görüşmemiz oldu. 'Türkiye ve Avrupa Parlamentosu arasındaki ilişkilerde karşılıklı anlayışı esas alalım' dedik. Ben gerçekten de Antonio Tajani'yi çok daha olumlu gördüm. Türkiye'ye bakışı çok çok olumlu, pozitif. Konuları değerlendirmesinde isabetli yaklaşımlarını gördüm. Türkiye AB ilişkilerinin parlamenter boyutunun güçlendirilmesi hususunu gündeme getirdi."
Kıssadan hisse çıkartmak istersek, yine aynı sözü yani kraldan fazla kralcı olmamak gerektiğini tekrarlayabiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA