Terör ile savaş adı altında İslam dünyasını hallaç pamuğu gibi atıp Müslümanların yaşadığı her ülkeyi neredeyse şiddet, kaos ve ölümün tema parkı haline çevirenler bir tek Başkan Erdoğan'ın liderlik ettiği Türkiye'ye diş geçiremedi.
Ülkemizi hedef tahtasına koyanların bütün planlarını Sayın Erdoğan tarihi duruşuyla akamete uğrattı.
Bu yüzden kuduruyorlar. Bu yüzden ölümüne kin kusuyorlar.
Sayın Erdoğan'ı teslim alamayanlar önce onu yok etmeye çalıştı. Bunu başaramayınca bu kez Erdoğan'da temsil edilen Yeni Türkiye'yi 15 Temmuz 2016'da topyekûn boğmaya kalktılar.
Bu anlamda Erdoğan karşıtlığının yerli ve milli olmayan bütün düşman kardeşleri nasıl da yan yana getirdiği gerçeğini asla gözden kaçırmamalıyız.
Sayın Erdoğan'ın da defalarca ifade ettiği gibi "Bakıyorsunuz PKK destekçileri, FETÖ üyeleri, CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi, sol ve liberal kesimler yan yana. Ya da bugüne kadar birbiriyle kavga edenler kol kola. Bu süreç aynı zamanda maskelerin düşmesini, millete cephe açanların gerçek yüzünün görülmesini de sağladı. Bu açıdan hayırlı da olmuştur."

*** Emperyal tezgâhlarda dokunmuş elbiselerle arzı endam edenler kazanamayacaklarını gördükçe daha da çirkefleşiyor.
Bu milletin gönlüne dokunan bir siyaset üretemedikçe de kazanamayacaklar. Ancak her tür yalan ve kirli kumpasa başvurmaktan da geri durmuyorlar.
Türkiye düşmanlarının devreye soktuğu 'Erdoğan'sız AK Parti projesi' tutmayınca, aralarına aldıkları kimi İslamcı ve pavlovcu muhafazakârlarla birlikte bu sefer 'Erdoğan sonrası Türkiye' senaryosu için hazırlık yapıyorlar.
Yeni taktik, Lenin'in 'kullanışlı aptallar/ polezniye duraki' dediği pavlovcu muhafazakarları devreye sokmak.
Bu neo-paralelci muhafazakâr hainler her tür aleyhte faaliyetin şu an lokomotifi konumundalar.
Bunlar da tuzla buz olacak. Çünkü hem bu milletin asabiyesini hem de dünyanın gidişatını yine yanlış okuyorlar.
Düşmanlarımız da teslim ediyor ki Sayın Erdoğan'ın küresel siyaseti, bu bölge ile ilgili hesabı olan güçlerin bütün senaryolarını alt üst etti. *** Fakat pes etmeyen emperyal üst akıl şimdi harıl harıl kirli stratejilerini revize ediyor.
Eskiden de böyleydiler. Fukuyama, Huntington, Brzezinski ve Zizekler'in ataları olan Golius, Hammer ve Gibb gibi oryantalistler de aynı siyasi güdülerle medeniyetimizin sembolü haline gelen Selahaddin, Fatih ve Kanuni gibi liderlere sistematik şekilde saldırdı.
Bernard Lewis boşuna, "Batı, İslam dünyasını askeri ve coğrafi kodlarla algılar. Anadolu, Mezopotamya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya baktığında bir zamanlar Hıristiyan olan ülkelerini görür" itirafında bulunmamıştı.
Bu nedenle Müslüman coğrafyayı koruyan her lideri şeytanlaştırmaya çalışırlar. Dolayısıyla ülkemize kimlerin neden saldırdığını iyi biliyoruz.
Sayın Erdoğan'ın Anadolu ülkesini 17 yılda bir dünya devletine dönüştürmesini bir türlü hazmedemiyorlar. Siyasi irademize hiza ve istikamet verememenin çaresizliği içindeler.
İşte bu yüzden eğer Reis tökezlerse Türkiye de tökezler. Ve Sayın Erdoğan'ın veciz şekilde ifade ettiği gibi İslam dünyasının çelik çekirdeği konumundaki Türkiye'nin tökezlemesi ise "Umudunu bize bağlamış yüz milyonların tökezlemesidir."
Bir asrın daha kaybedilmesidir.