Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Çin başardıysa biz de yapabiliriz

Dünya Çin'in kalkınma modelini konuşurken biz hala Batı denilen jeo-politik bataklıkta debeleniyoruz.
Moskova, 'Ruskiyy Mir/Rus dünyası'nın temellerini sağlamlaştırırken Pekin de kendi 'bahşedilmiş cenneti tianxia'ya doğru emin adımlarla ilerliyor.
21'inci yüzyıldaki küresel düzenin kuralları kökten dönüşüyor. Atlantik artık bir kader değil.
Neo-liberal ABD'nin ekonomik kolonileri birer birer isyan bayrağını çekiyor. ABD'nin eski sermaye düzeni kökten sarsılıyor. Dünyada başını Çin'in çektiği küresel entegrasyona dayalı yeni modeller revaçta.
G7 üyesi İtalya bile Çin'in Tek Kuşak Tek Yol (BRI) projesine katılmayı kabul etti.
Beyaz Saray, BRI'yi 'vanity project/gösterişli ve işe yaramaz bir atılım' ve 'borç tuzağı' diye yaftalıyor. Huawei ve 5G teknolojisinde de aynı kolonyal ve üstenci dili kullanıyor Amerikan yönetimi.
Ancak tehdit dili işe yaramıyor. Şimdiye kadar 28 Avrupa ülkesinden 13'ü Çin'in Avrasya entegrasyonu projesini imzaladı. Pekin'in 2013'te başlattığı BRI'ye katılan ülke sayısı da 100'e ulaştı. Atlantik'in tehditlerine rağmen Çin 'birinin istikrarı ve huzuru diğerlerinin güvende olmasına bağlıdır' sloganıyla herkese fırsat sunuyor.

***
Çin modelinin dünyadan gördüğü rağbetin ABD'nin sinirlerini bozması gayet doğal. İşte bu yüzden Apple gibi trilyon dolarlık şirketlilerine rağmen 450 milyon dolarlık Huawei'den ödü kopuyor.
Ancak ABD ne yapsa da Çin'in ekonomik mucizesinin önünü kesemez. Zira 1987'de kişi başı geliri 251 dolar olan Çin, 2017'de bu rakamı 34 kat artırarak 8 bin 894 dolara yükseltti. Dünya ekonomi tarihinde bunun bir örneği daha yok. Üstelik 1987'den beri kırsaldan kentlere 550 milyon kişi göç etti. Yani Pekin, Avrupa'daki bütün ülkelerin konut sayısı kadar konut yaptı.
Yollar, gökdelenler, hızlı trenler, hava alanları, limanlar ve gemiler yeni zenginliğin göstergeleridir. Çin'in yeni manzarası ABD'yi üçüncü dünya ülkesi konumuna sokuyor.
Gelişen ekonomiler hakkındaki en önemli tespit şimdiye kadar hiç birinin gelişememesiydi. Çin, 'kapitalizmin paradoksu' denilen bu orta sınıf çıkmazını aştı. Çin'deki ekonomik kalkınma hamlesi, bazı zümrelerin yararlandığı bir ayrıcalık yerine toplumun bütün kılcal damarlarına yayılan bir fenomene dönüştü.
***
Çin şimdi kendi kalkınma modelini Güney Asya, Ortadoğu, Latin Amerika, Afrika ve Orta Asya'ya ihraç etme gayretinde.
Çinlilerin 'peaceful rising/barışçıl yükseliş' diye nitelediği bu kalkınma modelini ABD, 'Faustvari bir pazarlık' yaftasıyla karalıyor.
Halbuki Çin dünyaya açılırken bir partner ve teknoloji sağlayıcısı şeklinde hareket ediyor.
ABD ise Brezilya modelini dayatıyor dünyaya. Enerji ve tarımda zengin olan ülkeleri yüksek teknolojide ve ihracatta zayıf kalmaya zorluyor. Bu anlamda 5G teknolojisi ABD ile Çin arasındaki hegemonik oyunu tamamen değiştiren bir faktör konumunda.
Mobil telekomünikasyonda beşinci nesil teknolojiyi temsil eden 5G teknolojisi hava kabloları ile bir devrime yol açacak.
Ayrıca Çin için 'sadece kopyalar ve taklit eder daha fazlasını yapamaz' anlayışı hâkimdi. Huawei ve 5G ile bu inanç alt üst edildi.
Meiji tarzı kalkınma ile Çin, ABD'nin sermaye yoğunluklu şirket ve çalışma tarzını demode kılıyor. Yakın dönemde ABD bile Asya modelini kopya etmeye başlayacak.
Çin'in dünyaya, 'Biz başardıysak siz de yapabilirsiniz' dediği bir dönemde bizim de köklü kararlar almamız lazım. Yoksa ABD kaynaklı S-400, F-35, YPG/ PKK, FETÖ, Suriye, Mısır, İran'a yaptırım, ekonomik tezgahlar ve Ermeni tasarıları gibi kriz ve kaos senaryolarından başımızı kaldıramayız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA