Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

2022’nin jeopolitik falı

Yeni dünyanın kurucu aktörleri konumundaki Türkiye, Çin ve Rusya'nın hem kendi aralarındaki hem de farklı kıtalardaki ülkelerle konsolidasyon hamleleri artarken Atlantik'in içindeki bloklaşma ve bölünmeler ise ABD'nin işini daha da zorlaştıracak gibi görünüyor.
Gözler bu bağlamda yeni yılda Rus lider Vladimir Putin ile ABD Başkanı Biden arasında Ukrayna krizi ekseninde 10 Ocak'ta Cenevre'de yapılacak ikili zirvede olacak. 12 Ocak'ta da Rusya ve NATO zirvesi var. Eğer Rusya'ya önemli tavizler vermezse bu görüşmeler ABD için hezimetle sonuçlanacaktır.
Zira kendi evi Atlantik'i bile idarede başarısız olan ABD'nin Donkişotvari çıkışlarla dünyaya çekidüzen vermeye kalkması artık komik bile bulunmuyor.
Özellikle ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan AUKUS Paktı'nın dışında kalan Fransa'nın Atlantik'te yol açacağı çatlak bu yıl daha da derinleşebilir.

***

AB ise kendi içinde bir Polexit kriziyle çalkalanabilir. Zira Polonya'nın bağımsız davranma politikası İngiltere'nin AB'den ayrılmasıyla sonuçlanan Brexit sürecini çağrıştırıyor. Almanya ve ABD arasında şimdilik ertelenen Kuzey Akım-2 krizi bu yıl içinde tekrar nüksedecektir.
Körfez'deki Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt gibi ülkelerin ABD ile yaşadığı güven bunalımı ise yeni bir boyut kazanacak. Bu ülkelerin Türkiye, Rusya, Çin ve İran ile başlattıkları açılımlar daha derin bir aşamaya evrilecektir.
İsrail ise ABD'nin azalan gücü karşısında Çin'e yönelme stratejisini 'Pax Sinica' ile taçlandırmaya çalışacak. ABD'nin Pasifik'teki sadık müttefiki Japonya ise yeni hamlesi 'stratejik bağımsızlık' politikası ekseninde Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran ile ilişkileri geliştirip ABD'nin askeri ve siyasi baskısını biraz köreltme niyetinde.
Pasifik'teki diğer sadık müttefik Güney Kore'nin Kuzey Kore ile bütünleşme çabaları ve Çin ile gelişen ilişkileri de ABD'nin Hint-Pasifik stratejine darbe indirecektir.

***

ABD ve müttefiklerinin trajik tablosu kısaca böyle... Yeni dünyanın kutupları olarak yükselen Çin, Rusya ve Türkiye'ye gelince...
Çin ve Rusya arasındaki ittifak giderek güçlenecek. Nitekim 23 Aralık 2021'deki basın toplantısında Rus lider Putin, ABD'nin Çin'i engellemesinin mümkün olmadığının altını çizerken bir gün sonra Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian'dan da "Rusya ve Çin arasındaki stratejik ilişkilerde bir limit, yasak bölge veya herhangi bir tavan sınır yok" açıklaması geldi.
Rusya ile derinleşen ilişkiler de gösteriyor ki Çin, bu yıl Tek Kuşak Yol projesi kapsamındaki ekonomik hamlelerine farklı ülkelerle yapacağı askeri atılımları da ekleyecek.
Ukrayna kriziyle Atlantik'i adeta esir alan Rusya ise Suriye ve Libya dışında Wagner üzerinden Mali'ye de adım attı. Rusya'nın Sahel bölgesindeki askeri varlığı şimdiden Fransa ve ABD'yi rahatsız etmeye başladı bile.
Türkiye'nin ise ABD ile yaşadığı sorunlara rağmen Asya, Afrika, Kafkasya, Doğu Akdeniz, Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya ve Körfez'deki küresel yükselişi bu yıl da sürecek. Tek dezavantajımız var, o da Jön Türk zihniyetli bir muhalefete sahip olmamız.
Çünkü emperyalizm konusunda yeterince duyarlı olmayan muhalefetimiz, bağımsız ve tam egemen bir ülke olmamızdan çok kişisel özgürlüklere vurgu yaparak Batı'nın sömürgeci politikalarına hizmet ediyor.
Dolayısıyla eğer içeriden frenlenmezsek küresel statükonun dışarıdan Türkiye'yi rehin alması hayli güç. Bu anlamda 2022 sadece ülkemiz için değil emperyal küresel sistem için de kader yılı olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA