Bursaspor'un zirveyi pençelemesindeki istikrarın temel nedeni 'iyi takım' olması. Ertuğrul Sağlam, çalıştırdığı tüm ekiplere bu ruhu ve karakteri veriyor. Oyuncu standardının birbirine yakın olmasıyla da sürekli bir performans sağlıyor. Bu özelliğiyle her rakibe karşı direniyor, ısırıyor ve ezilmiyorlar.
Gençlerbirliği karşısında ise bu özelliklere ekleyecek bir 'farklılık' yaratmaları gerekiyordu. Ligin büyükleri bu eksiği çok büyük paralar ödedikleri 'ekstra' oyuncularla kapatmaya çalışıyor. İyi takımların pek haz etmedikleri, yetenekleri fazla ama sorumlulukları az olan bu tip oyuncular, işte böylesine kilit maçlarda ortaya çıkarak maçı kazandırıyorlar. O nedenle 'maç alan' oyuncunun karşısına 'büyük' yazılıyor. Diğerleri ise sadece 'iyi' olmakla idare ediyor.
Bursaspor genç bir takım. Şampiyonluk heyecanını ilk defa yaşayan, daha ne olduklarını anlayamamış, yeteneklerinin farkında olmayan çok oyuncu var. Zor anların, sorumluluk alacak farklı yetenekleri daha bu takımın parçası olmamışlar.
Bu noktaya kadar biz de dahil gördükleri hemen herkes onların sırtını okşayıp 'aferin' diyor. Hemen hepsi hayal bile edemedikleri bir noktadalar. Ve yaratılan hava onları birinci olmadan, şampiyon yapmış durumda.
5'TE 5 İÇİN NE GEREKİYOR?
Gençlerbirliği'nin direncini ve inadını kırmak adına mücadele ederken, bu virajı almak için üretmeleri gereken gol için 'ekstra' olamadılar. Bunun ilk nedeni bu noktaya ulaşamamış olmaları. İkincisi ise yukarıda yazdığımız gibi sorumluluktan kaçma. Bunlar, beraberliğin birçok nedeninden bazıları.
İlk yarıyı sadece bir tehlike yaratarak tamamlayan, koca 2. yarının sadece son 10 dakikasında kazanma isteğini en üst seviyede yaşan bir takımdı Bursa.
Şampiyon olacak takımın bu zorlukları bir şekilde aşmayı başarması gerek. Kalan maçlarda bunu anlayıp oynamazlarsa bugünkü hayallerini mayıs sonunda yok ederler. Hala 1 puan öndeler, kalan 5 maçın biri Ankaraspor ile. Yine puan kaybedebilirler. Çünkü rakipleri de kaybedecek. 5'te 5 yapacak takım yok zirvede. Bir devrimin eşiğinde Bursaspor'a sadece 'iyi takım' olmak yetmez.
