Tribünlerin böyle bir maçta boş koltuk bırakmadan yerlerini alması, hafta içindeki Şenol Güneş mesajlarının hedefine ulaştığını gösteriyor. Bu elektrik takıma da ulaştı ve ilk dakikalarda müthiş bir istek ve hırsla saldırdılar. Altıncı dakikada golü bulduktan sonra skoru ve üç puanı en az riskle elde etmenin formülünün peşine düştüler.
Kağıt üstünde ofansif diyeceğimiz oyuncuların orta sahada savunma problemi yaratmadıklarını, aksine yüksek pas yüzdesiyle topun takımda kalmasını sağlayarak gerilimi tutmayı başardıklarını görüyorduk. 46'da Şenol Güneş ile Engin Baytar'ı barıştıran karar geldi ve ilk yarıda mehter marşı ile oynayan takım ileriye doğru daha etkili hareketlenmeye başladı.
Yine birkaç gün öncesine dönelim. Başkan Sadri Şener'in "şampiyonluk" kelimesini söylemesi ve hatta rakiplerini açıklamasıyla birlikte aslında dinamit ateşlendi. Çünkü böyle bir hedef, artan beklentiler ve üstüne eklenen baskı demek. Sabırsız Trabzonspor taraftarının her kayıp puanı kaçan şampiyonlukla eşleştirerek umutlarını törpülemesi ve bunu takıma da negatif yansıtması demek. Şenol Hoca tüm hafta bu algıyı değiştirmek için uğraştı. Takımının baskı altından kurtulmasını, daha rahat oynamasını, tribünlerden gelebilecek mırıldanmaların mümkün olduğunca geç gelmesini istiyordu. Genç kadrosu bu baskıda kırılmaya uygun çünkü.

OYUNCUNUN YETENEĞİ KADAR...
Yattara'nın enfes pasına, Umut'un yere bir karış mesafeden kafa vurmasıyla geldi ilk gol. Buca defansının göbek ikilisinin klasik bocalama anıydı bu. Rakibiyle her temasta kendini yere atan Sercan, boyuna baktığınızda korkacağınız ama yüreğini gördüğünüzde kedi olduğunu anladığınız Manucho gibi oyuncularla bu maçı eksik oynuyorlardı. Yılların tecrübesi Orhan Ak, daha rakibin karşısında nasıl pozisyon alacağını bilmiyor. İbrahim Dağaşan dışında bilerek ve görerek oynayan oyuncuları yok. Kısaca Buca'nın geleceği çok parlak değil. Bir değil, üç Samet Aybaba koysanız kenara, işte; oyuncunuzun yeteneği kadarsınız.
Cüneyt Çakır penaltı dışında çok güzel maç yönetti. Pozisyonları değerlendirmesine hayran kaldım. Ama penaltı kararı çok ağırdı, böyle bir hakemin yorumunda olmamalıydı.