Merkezi İzmir'de bulunan ve internet üzerinden yayın yaparak, televizyonculukta farklı, ama geleceğin örneklerinden biri olmaya aday Ben Tv'de, dün bir programa katıldım.
"Üç Gazeteci Bir Konuk" adlı programın konuğu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'di. Programda, Ben Tv Genel Yayın Yönetmeni Erol Yaraş ile Habertürk Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Osman Gençer de bulunuyordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, her birimizin sorularına verdiği yanıtlarda, İzmir için önemli sayılabilecek açıklamalarda bulundu. "İzmir'i bir kale olarak görüyor musunuz?" sorusuna Tekin, "İzmir için kale diyemeyiz. Ama İzmir CHP ile örtüşen bir şehir" yanıtını verdi. Gürsel Tekin, CHP'yi "perdesiz bir eve" benzetti; İzmir'de CHP'li milletvekillerinin tümünün, her zaman bir arada olmamaları yönündeki eleştiriyi ise "elbette bu bir eksikliktir" diye yanıtlarken; her partide bazen insanların birbirlerinden farklı düşünebildiğine, CHP'de ise 'parti içi demokrasi' anlayışıyla, bunun doğal karşılandığına dikkat çekti. Gürsel Tekin ile sohbetimiz doğal olarak, İzmir ve adaylıklar üzerine de yoğunlaştı.
Şu anda büyük bir değişiklik olmaz ise yerel seçim 'tarihinde' yapılacak gibi görünüyor.
Sonuçta değişiklik de olursa yerel seçimlere bir yıl, tersi olursa 15 ay kadar var. Bu nedenle aday isimleri üzerinde, daha sık konuşulmaya başlandı. Geçtiğimiz günlerde İzmir'i ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, "çok olumlu, destekleyici sözcükler" eşliğinde, yeniden adaylığıyla ilgili, üstü örtülü bir işaret vermişti.

KOCAOĞLU'NA DESTEK
CHP Genel Başkanı Gürsel Tekin de, televizyon programında, benzeri yaklaşım göstererek, "Önümüzde daha çok zaman var, ne değişir bilemiyorum, ama ben Aziz Kocaoğlu'nu çok başarılı buluyorum, hem de üstündeki bütün baskılara rağmen." diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in de yorumu gösteriyor ki; Aziz Kocaoğlu istediği takdirde, yeniden CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır. Elbette siyaset köprülerinin altından çok sular akar; belki de Aziz Kocaoğlu farklı bir tercihte bulunur, bu tablo ancak o zaman değişebilir. Programda Gürsel Tekin'e, Kocaoğlu'nun "Ön seçim" söylemini, İzmir'de CHP'de delege bazında ya da tam üyeli bir ön seçim yapılıp yapılamayacağını da sorduk. Tekin, bu konunun öncelikle partililerin ve halkın talebine bağlı olduğunu dile getirdi. Yine Tekin'e göre, bu konuyla ilgili olması gereken, öncelikle "Siyasi Partiler Yasası'nın" tamamen değiştirilmesi. Ardından kimin milletvekili, kimin başkan olacağına, geniş bir tabanın, halkın karar vermesi. Tekin'in bu yaklaşımını onaylamamak mümkün değil, sağlam bir demokrasi için, önce parti içi demokrasi gerekiyor. CHP'de "ön seçim" bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmak istemem, ama özellikle İzmir'de "ön seçim" yönteminin pek kullanılmayacağı anlaşılıyor. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu da, İzmir Ticaret Odası'nda kendisine bu yönde sorulan bir soruyu, "eğilim yoklaması ve araştırma yapılacak" diye yanıtlayarak, ön seçim talebinin önünü kapatmış oldu.
Gürsel Tekin'in anlatımından da algıladığımız, CHP özellikle büyükşehirlerde, bir yandan parti örgütlerinde eğilim yoklamaları gerçekleştirirken, diğer yandan farklı araştırma şirketlerine, her şehir için birden fazla araştırma yaptıracak. Yani CHP'nin, adaylarını bu kez bu yöntem ile belirleyeceği görülüyor. Bu noktada da anlaşılan; özellikle çakışan araştırma sonuçlarından, net olarak yola çıkılacağı ve taviz verilmeyeceği yönünde.
Bu arada Gürsel Tekin İzmir'de çok konuşulan bir konuyla ilgili de fikrini iletti. Tekin, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olacağını öne sürdü. Tekin'in bir başka iddiası ise kamuoyuna açıklanmayan önemli bir kurumun yaptırdığı siyasi araştırmanın sonucuna göre; bugün için AK Parti'nin yüzde 41, CHP'nin yüzde 28, BDP'nin yüzde 8.5, MHP'nin ise yüzde 13 civarında oy oranına sahip olması. Yüzde 10 civarındaki oy da kararsızları temsil ediyor. Tekin'in vurguladığı önemli açıklamalardan biri de; CHP'nin önümüzdeki yıl siyaset üslubunda, önemli bir değişiklik olacağına dair.
Bunun hangi yönde olacağını, yaşayıp göreceğiz...