Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Hayat notları Yeryüzü Ayetleri

Furuğ çok sevdiğim İranlı kadın bir şair.
Uzun yıllar önce keşfetmiştim.
Çalkantılı hayatı, 1967'de bir trafik kazasında, 32 yaşındayken sona ermiş.
Yüzü, kalbi, duruşu, hayatı, hep hüzünle dolu; kederli aşk ile yoğrulmuş bir kadın.
Yazdığı şiirlerin izleri, yeryüzünde saklı bence. Çünkü soluk alıyor, canlı gibi şiirleri... Rüzgarların, fırtınaların, dağların, ovaların, okyanusların sessiz derinliklerinde belki.
Sık sık Furuğ'un şiiriyle buluşurum sessizce. Önceki gece, onun "Yeryüzü Ayetleri" adlı şiirini okumaya başladığımda, girişi yeniden çarptı beni:

***

"güneş soğuduğunda
bereket yeryüzünden uçup gitti
ve çayırlar kurudu ovalarda
ve balıklar kurudu denizlerde
ve toprak ölülerini
kabul etmez oldu"
Ne trajik... Neredeyse her yeni bir sabaha, gencecik ölüm haberleriyle uyandığımız bu ülkede de; artık "toprak ölülerini kabul etmez" oldu sanki...
Furuğ'un şiirindeki gibi... Acı verici şekilde... Kanatırcasına...
***

Bildiğimiz ama bilmediğimiz, beklediğimiz ama beklemediğimiz, istediğimiz ama istemediğimiz bir şeyler gibi; çelişkiler ağında akıyor insan ve hayat...
Kendi kendimize soruyoruz sık sık... Sanki dünyanın, yeryüzünün bizden ne istediğini...
Oysa biz ne istiyoruz? Bize soluk verecek, bizi yaşatacak nedir? Bu daha da önemli değil mi? Huzurun içinde akmak duygusu...
İyilikte ve güzellikte...
***

"İlm kesbiyle rütbe-i rif'at
Arzu-yi muhal imiş ancak
Aşk imiş her ne varsa alemde
İlm bir kıyl ü kaal imiş ancak"
Yani demiş ki onlarca yıl önce Fuzuli:
"Bilgi ardında yükseliş aramak
Ulaşılmaz hayal imiş ancak
Aşk imiş her ne varsa alemde
Bilgi boş bir masal imiş ancak..."

***
Ne güzel söylemiş Fuzuli...
Bilgiye sahip olmak ile anlamak, anladıkça hissetmek arasındaki farkı...
Yüzümüzü yeniden Furuğ'a ve aynı şiire dönelim şimdi:
"güneş ölmüştü
güneş ölmüştü ve yarın
çocukların belleğinde
belirsiz, yitik bir imgeydi
onlar bu eski kelimenin garipliğini
iri, kara bir lekeyle betimliyordu ödevlerinde."
Kim bilir, bu ülkenin sınır boylarında gencecik babalarını yitirmiş minnacık çocuklarının masum belleğinde, nasıl betimlenecek her şey: geçmiş, anılar ve boynu bükük kelimeler, yaptıkları ödevlerde... Kim bilir?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA