"At sahibine göre kişner."
Ne doğru demişler. Deniz Baykal döneminde CHP, PKK'ya hiç teslim olmamıştı.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'si...
Dolaylı ya da doğrudan,
PKK'ya o kadar çok kıyak yaptı ki,
Apo'yu affetmeyi bile düşündü.

Deniz Baykal bir süre önce Kılıçdaroğlu'na Suriye ve düşen uçakla ilgili TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırmasını söyledi.
45 dakika görüştüler.
Kılıçdaroğlu önce "Olur" dedi.
Ama sonra bir TV'de,
"Meclisi toplamanın bir yararı olacağını bilsem hemen toplardım" şeklinde açıklama yaptı.
Yani bir kez daha kendisiyle çelişti.
Televizyondaki bu açıklamasından hemen sonra BDP,
Meclis'in toplanmasını istedi.
Ne hikmetse,
CHP lideri de çark edip,
Meclis'i toplantıya çağırdı...
BDP'nin kuyruğuna takıldı yani.
Haliyle PKK'nın ekmeğine de yağ sürmüş oldu.
14 Ağustos'ta, CHP ile BDP, TBMM'yi toplayacak.
Şu fotoğrafa bakın!
İsterseniz şimdi sizinle kısa bir hafıza turuna çıkalım.
2011'de Van'da yapılan toplantıya gidelim mesela...
Hani Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün gibi milletvekilleri ile
PKK'lı yöneticilerin katıldığı o ünlü toplantıya.
Hâlâ hatırlamadınız mı?
Canım Soros'un katkılarıyla TESEV'in düzenlediği, içeriği gizli tutulan, sonra tutanakları açıklanınca kıyametin koptuğu meşhur Van toplantısından söz ediyorum...
İşte o toplantı CHP'nin yönünü,
Sayın Kılıçdaroğlu'nun da niyetini ortaya koymuştu.
Van toplantısında ülke bütünlüğüne yönelik çok tehlikeli kararlar alınmıştı.
Neydi onlar?
1-Yeni bir anayasal vatandaşlık tanımı,
2-Anadilde eğitim önündeki engellerin kaldırılması,
3-Geniş kapsamlı af,
4-Yerel Yönetimler Özerklik Şartına Türkiye'nin koyduğu çekinceleri kaldırmak.
5-Hakikatleri Araştırma Komisyonu. Bu toplantıda Kılıçdaroğlu'nun, Öcalan'ın affını konuştuğunu da unutmayalım.
Görünen o ki, Ana Muhalefet,
Terörün uzantısı BDP'nin kuyruğuna iyice yapıştı!
CHP için için kaynıyor.
Şimdi işin içinden nasıl çıkılacak kimse bilmiyor.
Milletvekilleriyle konuşuyorum, öfke dağ gibi.
İyimserler, Kılıçdaroğlu'nu acemilikle suçluyor.
Diğerlerinin ifadelerini burada yazamam.
Teamüllere göre,
Olağanüstü toplantı öncesi,
Siyasi partiler ziyaret edilir, Kamuoyu oluşturmak için medya ile bir araya gelinirdi.
Kılıçdaroğlu bunların hiçbirini yapmadı.
Niye bu kadar aceleci davrandı?
Yoksa...
Sakın bu işin Van toplantısıyla bir ilgisi olmasın?
Başbakan haklı olarak sert çıkıyor ve,
"AK Parti, CHP gibi yapıp, bölücü terör örgütünün kuyruğuna takılmaz" diyor.
MHP'nin de 14 Ağustos'ta TBMM'ye gitmeyeceği belli oldu.
Genel Başkan Devlet Bahçeli, CHP'nin çağrısına uymayacaklarını vurguladığı sert açıklamasında, "CHP'nin teklifi terörle mücadeleyi sulandıracak nitelikte" dedi.
Bakalım o gün CHP ve BDP Meclis'te nasıl bir görüntü verecek?
BDP, askerlerimizi şehit eden PKK'nın uzantısı olarak biliniyor.
CHP de Atatürk'ün kurduğu parti...
İkisini aynı cümle içinde,
Ve aynı yolda görmek çok üzücü.

***

Kılıçdaroğlu bu işin altında kalır...
CHP çuvallar.
Siz laf ebelerine bakmayın.
CHP'de 14 Ağustos telaşı çoktan başladı bile...
Belli ki,
Sayın Kılıçdaroğlu, işi yine yüzüne gözüne bulaştırmış.
Partideki akil adamlar sıkıntılı,
"Baykal olsa böyle basit hatalara düşmezdi" diyor herkes.
Ve bizim Tuncay'ın yazdıklarını okudum.
Haklı bir tespitle,
"Kandil'in savaş baronu" diyor,
Murat Karayılan için.
Sonra ekliyor:
Bunu hep denedi...
Amacına ulaşmak için birçok Kürt gencini bile bile intihara yolladı...
Ama hep başarısız oldu...
Şimdi de değişen bir şey yok.
Arkasına İran'ı,
Barzani'yi,
Suriye'yi,
Ve İsrail'i aldı,
Düşmanlar modern silahlar verdi.
Teröristler Şemdinli baskını için Suriye'de 11 ay askeri eğitim gördü.
Hakkari'de yığınak yaptılar,
Kanlı örgüt,
Bebeleri ölüme yolluyor.
Karayılan'ın hevesi yine kursağında kaldı.
Madara oldu madara...
Olan kandırılmış Kürt gençlerine oldu.