Aslında bugün başka bir konuyu yazacaktım.
Ama bırakmadılar…
Belli ki Bundan sonra da
Rahat durmayacaklar.
Ama olsun, Önemli değil.
Hepsi vız gelir tırıs gider…
Doğru bildiklerimizden
Zerre kadar taviz yok.
Küfürbaz ihalecilere,
Tetikçilere,
Dolandırıcılara,
Kömür sicillilere,
Hele de borcunu ödemeyip İnsanları ölüme sürükleyenlere,
Asla pabuç bırakmam.

Belgesiz konuşanlar,
Atıp tutanlar,
Yazıp çizenler,
Palavracı ve iftiracılar,
Yalancı şeytanlar,
Kısacası
'Çamur at izi kalır' diye düşünenlerin hepsi
Şimdi yargıda.
Onlara en güzel cevabı Adalet verecek.
Biz şimdi "Hadi oradan" demekle yetinelim. Biliyorsunuz,
CHP'liler,
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Mehmet Özhaseki'ye de iftira atmışlardı.
Başı da CHP lideri çekmişti.
Özhaseki, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan
Kazandığı tazminatlarla
Hemşerilerine nefis sucuk ziyafeti çekmişti.
Ben de,
Aldığı borcun üstüne yatandan, cezaevine girmemek için milletten para dilenen
Küfürbaz ihaleciden alacağım tazminatlarla Söz size kebap ısmarlayacağım.
Nasılsa, Bize sövmesi için Ona buna çuvalla para veriyorlar.
Neyse… Biz gelelim asıl konuya…
Sevgili okurlar,
Bizim Adanalı
Aytaç Durak durmuyor yine.
Anlaşılan,
Seçimlere kadar da durmayacak.
Freni patlamış kamyon şoförü gibi son sürat yokuş aşağı iniyor.
O kadar korkmuş ki,
Ne yapacağını şaşırmış durumda. Sağa sola haber salmasına, Belge diye yutturduklarıyla
Milleti kandırmaya çalışmasına sakın ola ki aldanmayın.
O da fuzuli şeylerle zaman kaybetmesin.
Ergenekoncu Bedrettin Dalan'la, Kurmel'lerin çiftliğinde ne konuştuklarını açıklasın hemen.
Bir de Başbakan Erdoğan'ın afişlerini yırtanları polise teslim etsin.
Şişeleme tesisi için toprağa gömdüğü
1,5 milyon doları da
Faiziyle devlete ödesin. Mitingde su dağıtmaktan 'beraat' etmiş…
Bunu herkes biliyor.
Olayı çarpıtmaya gerek yok.
Bu ülkede,
Devletin milyonlarını bile bile suya gömüp sonra da yan gelip yatmak var mı?
Bu durum, kamuya ait arsaları Yakınlarının üzerine geçirmeye benzemez.
Suya gömülen rakam tam
1,5 milyon dolar…
1.5 lira da olsa...
Hesabı sorulmalı. Not:
CHP'nin sayın lideri,
"Bir Başbakan medyaya ambargo uygulayabilir mi?" diyor.
Sayın Kılıçdaroğlu reklam verirken gazeteleri nasıl ayırmışsa,
Başkaları da böyle yapar. Küfürbaz gazeteler,
Bugüne kadar AK Parti Genel Merkezi'ne mi gitmiş?
AK Parti'ye hep hasmane tutumla yaklaşmamış mı candaşlar?
Başbakanlık bir kamu kuruluşudur.
Ve haliyle herkese açıktır.
Ama ya kongre?…
İstediğini çağırdığın
Düğüne niye benzemesin ki?