Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Psikolojik harbin sonu darbe mi?

Sözde 'adalet' yürüyüşü, Batı medyasında Erdoğan karşıtı haberler, DEAŞ ve PKK'nın azma girişimleri...
Yani olan bitenler yeni bir kaosun kaldırım taşları gibi.
Bunlar darbenin püskürtüleceğini hiç hesaba katmamışlardı.
Haliyle şok oldular.
Amerika ve uşağı FETÖ aptala döndü.
15 Temmuz'un acısını referandumda çıkaracaklardı güya.
Bunun için her pisliği yaptılar.
CHP-ABD-FETÖ-PKK-DEAŞ işbirliğiyle başlatılan işgal hareketi akamete uğrayınca farklı yollara saptılar.
Şu an yaşadığımız psikolojik bir harptir.
Yenilgiden galibiyet çıkarmaya çalışıyorlar şimdi.
46 yılda örülen hırka bir yılda sökülemez.
Bu algıyı vermek istiyorlar.
Mahkemelerde serbest kalan FETÖ'cüler üzerinden Hükümeti yıpratmak istiyorlar.
Bazılarına ayrıcalık tanınıyormuş gibi bir algı var.
KHK ile görevden almalar sırasında yapılan yanlışlıklar ve mağduriyetler de kullanılıyor.
DEAŞ ve PKK ise hareketlendi.
Boş değil bu…
Suriyeli göçmenler de kışkırtılmaya başlandı.
MİT TIR'ları meselesinde de Kılıçdaroğlu'nun rolü anlaşılmasın diye yürüdüler…

***

Ve diğer taraftan;
ABD'nin Bağımsızlık Günü resepsiyonunda konuşan keçi sakallı Büyükelçi John Bass, "Öncelik DAİŞ ve son kalesi Rakka olmalı" dedi.
Böyle akıl verdi keçi sakal.
Yaşadığımız her kötülüğün arkasında onlar olmasına rağmen.
İçte de Kemal Kılıçdaroğlu ve FETÖ'nün elemanlarıyla işbirliği halindeler.
Ukalalığı da elden bırakmıyorlar.
Teröristleri eğitir, silahlandırır, para dağıtır; sonra da Türkiye'nin savunma hakkından söz ederler…
Böyle de puştlar yani.

***

Bunlar ihanet çetelerini Hatay, Gaziantep, Kilis gibi stratejik yerlerde konuşlanmış sözde yardım kuruluşlarının binalarında barındırdı.
Yayınlarımız üzerine bu kuruluşlardan dördü 'milli güvenlik' nedeniyle kapatıldı.
En önemlisi de Mercy Corps'tu.
Binası Pentagon gibiydi.
Kapatılan üç sözde yardım kuruluşunun arkasında da ABD var.

***

Bunlara Türkiye'de çalışma iznini beş yıl önce FETÖ vermişti.
Zaten birlikte çalışıyorlardı.
Şimdi İçişleri Bakanlığı kılı kırk yarıyor.
Kapatılmaları Beyaz Saray'da mesele oldu.
Milli güvenlik sebebiyle Mercy Corps'un çalışma izninin iptal edilmesi üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Mark Toner, 'değerli bir ortak' benzetmesi yapmıştı.
Yeniden izin alabilmek için şimdi her yolu deniyorlar.
Rüşvet bile dağıttılar.
Mesela ABD vatandaşı Dee Goluba…
Bu adam bu ihanet merkezinin yeniden izin alabilmesi için Türkiye'deki İngiliz ve ABD Büyükelçiliklerini devreye soktu.
İki ülkenin Büyükelçilik yetkilileri de, İçişleri Bakanlığı Dernekler Genel Müdürlüğünün kapısını aşındırdı.
Mercy Corps'un adamları Ankara ve Gaziantep'teki Suriyelileri kışkırtarak bu uyduruk yardım kuruluşu için baskı oluşturmaya kalktı.
Hatta izin için Gaziantep'te mahkemeye bile gittiler.
Oyun büyük beyler.
Bunlar PYD ile irtibatlı, Suriyelilerle de işbirliği halindeler.
200 kadar Türk vatandaşını gayri resmi olarak çalıştırdıklarını duydum.
Casusluk faaliyetlerini de bunlar üzerinden yürütüyorlar.
Mercy Corps resmen kapatıldı.
Ama casusluk faaliyetini sürdürüyor.
Gaziantep'te bazı nüfuzlu işadamlarından da aracı olmalarını istediler.

***

Aldulhamit Şahin, Abu Ali Succo isimli şahıslara dikkat.
Bunlar ÖSO yanlısı görünüp el altından PYD'ye para dağıtan elemanlardır.
ABD merkezli Mercy Corps, görünüşte bir yardım kuruluşu.
Ama gerçek işi terör örgütlerine mali destek sağlamak ve casusluk.
Her ihanetin arkasındalar.
Örneğin Afrin…
Afrin'de demografik yapının değişmesi için milyarlar dağıttılar.
Köpekleri bile maaşa bağladı alçaklar…
Maalesef bu faaliyetlerini de sadece SABAH yazdı…
Neyse.
Kılıçdaroğlu psikolojik harbin bir ayağı olan yürüyüş tezgâhını dün akşam bir mitingle noktaladı.
Ama hesapları bitmedi.
KHK'larla görevlerinden uzaklaştırılan FETÖ'cü ve PKK'lılara ait koca bir dilekçeyi miting alanına astırdı.
Tutuklanan FETÖ'cü askerlere selâm yolladı.
FETÖ'de Maltepe'ye 81 vilayetten kaldırdığı otobüslerle adam taşımıştı.
Telaffuz edilen rakam 1 milyon.
Gördüğüm kadarıyla Maltepe'de 300-400 bin civarında insan vardı.
Onların çoğu da PKK'lı ve FETÖ'cüydü.
Kaos çıkarmak istiyorlar.
Büyükada'da yapılan toplantıdaki amaç da buydu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşması başlarken gazete basılıyordu.
Eleştiri hakkımı sonraya bıraktım.
Millet her şeyin farkında.
Böyle birinden ne kadar adalet ve millilik bekleyebilirsin ki?

***

ÖZLÜ SÖZ

İki şeye meyletme;
Aşırı hırs ve aşırı beklenti...
İki şeyi terk etme;
Nezaket ve itina...
Prof. Dr. Necdet Ünüvar

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA