Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Ölü koğuşları soğuktur

Kritik bir haftaya girdik!
Bilim Kurulu Üyeleri böyle diyor...
Tehlikeli bir dönemdeyiz!...
Hastalığın hızlı yayılma evresinde yani.
'Sosyal izolasyona' her zamankinden daha çok dikkat etmeliyiz...
Çünkü bu işin şakası yok!
İzolasyonla hastalığın yayılmasının önüne geçebiliriz belki!
Koronavirüse yakalandınız mı yandınız!
Hele yaşlıysanız!
Hele de kronik bir hastalığınız varsa!
Ölüm hak, bir gün hepimiz öleceğiz!
Ama COVID-19'a yakalandınız mı can bedenden çıkana kadar günde bin kez ölmek de var!
Kesinlikle sokağa çıkmayın!
Yoğun bakımdan sağ çıkmak zordur!
Yoğun bakımları duyarız da...
O soğuk yerlerin nasıl bir yer olduğunu kaçımız bilir?
Yoğun bakım hastanız oldu mu?
Benim oldu!
Canım anacığım özel bir hastanenin yoğun bakımında tam 83 gün yaşadı.
Tabi ona yaşamak denirse...
Çünkü birkaç kez deri değiştirdi güzel anam!
Kardeşimle yanına girdiğimizde o kadar çok 'ana, anam benim' diye seslendik ki...
Bizi duymadı hiç.
Biz anamızı yoğun bakımda görebildik!
Ama COVID-19 hasta yakınlarının böyle bir şansı yok; bu hastalar gösterilmez!
Düşünsenize nefes almakta güçlük çekiyorsunuz aklınız da başınızda!
Yanınızda size moral verecek ne bir eşiniz, ne bir evladınız, ne de kardeşiniz var...
Ölüme de yalnız gidiyorsunuz!
En kötüsü de bu!
Tam tecrit halindesiniz!
Doktorunuzun ve hemşirenizin yüzünü göremiyorsunuz...
Başı gözü sarılmış uzaylı misali görevlilerin ellerindesiniz...
Ah o yoğun bakımlar!
Allah kimseyi buralara düşürmesin!
Yoğun bakım hastalarının durumları kritiktir.
İleri derecede solunum, kalp, böbrek ve karaciğer yetmezlikleri söz konusudur.

***

Hayat; Tek geçişlik bir bilettir.
İyi değerlendirmek lazım.
Koronavirisün can aldığı bir zamanda sokağa çıkıp ölüme davetiye çıkarmamalı!
Zaman akıp gidiyor ve kader, bizim gibilerin peşine takılıp kendi ağlarını örüyor.
Hem de ne ağ!
Biraz empati yapın!
Yakınlarınıza son kez baktığınızı düşünün, eşinizin de size korkarak baktığını...
Yoğun bakıma düştün mü çok eziyetli bir tünele girdin demektir.
Burası ölüm tünelidir...
Eğer İtalya gibi virüsün esir aldığı ülkedeyseniz ve yaşlıysanız size kimse bakmaz!
Virüse yakalanmamak şart.
Aksi takdirde yoğun bakımdaki gibi cenazeniz de yalnız olacak!
İmam cenazenizi uzaktan yıkayacak...
Kefeniniz bile olmayacak!
İyi korunmuş dört görevli tarafından defnedileceksiniz...
Ne acı bir durum...
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman öyle defnedilmedi mi?
Adam bir zamanların kralıydı...
Cenazesini sadece dört kişi kaldırdı...
Bu meretin en büyük kötülüğü de bu...
İnsanı yalnızlaştırması...
Kanser olursun ama yine de yanında bir yakının ve sevdiğin olur!
Bu hastalıkta ise kimsen yok!

***

CHP'li Veli Ağbaba'nın işi gücü yalan söylemek ve kafa karıştırmak!
Adam milletin aklını bulandırmak için açık açık yalan söylüyor ve iftira atıyor!
CHP ve PKK için yalan söylemek nefes almak gibi normal bir şey oldu!
İmamoğlu'nun adamları da Korona ile mücadele eden hükümete operasyon çekmek için İBB'nin cenaze bilgi sistemini kapattı.
Veri akışını kestiler.
Suçu da E-Devlet'in üzerine attılar.
E-Devlet'in suçu yok!
Sistemi İBB kapatmış.
Bu yapılan cezasız kalmamalı.
17-25 Aralık'ı, Gezi'yi, Hendek'i 15 Temmuz'u, ekonomik saldırıları başarıyla atlatan Türkiye elbette bu virüs salgınını da atlatacaktır.
"İslam'ın Sancaktarlığı" vazifesine yeniden dönecektir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA