Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Rüyaları çalmak

Bir süredir çok konuşulan filmin gösteriminin bitmesini bekledim. Başlangıç (Inception) isimli filmden bahsediyorum. O kadar çok şey söylendi, anlatıldı ve mutlaka izlenmesi gerektiği belirtildi ki uzun süre gitmekten korktum. Çünkü farklı kişilerin bu denli övgü yağdırmasından sonra genellikle filmler, bende hayal kırıklığı yaratıyor. Aşırı beklentiyle gidince, filmi beğenmek zorlaşıyor. Ama benim asıl bahsetmek istediğim film değil. Filme ilişkin tek şey söyleyeceğim; bir ara filmi hızla ileri almak için kucağımda uzaktan kumanda aletini ararken buldum kendimi. Bir bilim kurgu filmi. Tüm bilim kurgu filmleri gibi düş dünyası sınırsız biri tarafından yazılmış, rüyaların çalınmasından ve insanın bilinçaltının kontrol edilebilirliğinden bahseden bir rüya hırsızlığı öyküsü. Sonu da sizlerin düş gücünüze bırakılmış. Nasıl düşlerseniz, öyle bittiğini varsayabilirsiniz. Düş gücünü kullanmayanlar ise çıkışta ve sonrasında birbirlerine soruyordu: "Ben sonunu anlamadım, ne oldu?" Rüya (düş) görmek uyurken yaşanır. Oysa düş kurmak, hayal etmek, fanteziler oluşturmak uyanıkken gerçekleşir. Rüya gördüğümüzde, hele bir de güzel şeyler görmüşsek sabah mutlu uyanırız. Ama yaşantımızı rüya yorumlarına göre düzenlemeye başlarsak, en güzel rüyalar bile kâbusa dönüşür. Gerçek yaşamın baskısından kurtulmak istediğimizde, bilincimizde oluşturduğumuz bu değişikliklerle düş kurmak bizi mutlu eder. Ancak gerçeklerden kopar ve düş dünyasında yaşamaya başlarsak, sorun var demektir. Fazla hayal dünyasına dalanlara pek de iyi gözle bakılmaz. Yine de hangimiz, sıkıcı bir toplantının ortasındayken, deniz kenarında arkadaşlarımızla eğlendiğimizi düşünmek istemez? İstemediğimiz bir yerdeyken ya da hoşlanmadığımız bir işi yaparken kuracağınız hayallerle oradan uzaklaşabilirsiniz. Bu uzaklaşma, size nefes alma zamanı tanıyabilir. Önemli olan zamanında geri dönüp, işinizi tamamlayabilmektir. Eğer daldığınız rüya size güç kattıysa sorun yok. Ama bir türlü geri dönemiyorsanız, gerçekten rüyadasınız demektir. Her şeyi size ait olan, sizin yarattığınız ve sizin oynadığınız bir düş dünyasında...

DÜŞ KURMAK, BAŞARININ İLK ADIMI
Büyükler, rüyalarınızı tabir ederken hep geleceğe yönelik yorum yapar. Çocukluğumdan hatırladığım rüya yorumları var. "At, murattır,", "Çok sıkılacaksın," gibi... Oysa rüyalar geçmişin bir çeşit hesaplaşması, yansımasıdır. Yaşadıklarınızın, uyanıkken bastırdıklarınızın bilinç düzeyine çıkmasıdır. Oysa düş kurmak, başarının ilk adımı olabilir. Yaratmak için fanteziye, hayal dünyasına ve düş kurmaya gerek vardır. Bunlara sahip olamayan birinin rol yapmasını ve başarılı bir aktör olmasını bekleyebilr misiniz? Romanlar, çoğunlukla gerçekleri yansıtmaz. Bir romanı kurgulayabilmeniz için bilişsel ve yaratıcı becerileriniz olmalıdır. Yani düş kurabilmeniz gerekir. Birileri hayal edemeseydi hangi mucizevi icat bugünümüzü kolaylaştırırdı? Telefon edebilmek, televizyon seyredebilmek, bir makinede çamaşırları yıkayabilmek ve hatta uzaya yolculuk edebilmek... İşte bu anda gerçekle yüz yüze gelme zamanıdır. Çünkü sadece hayal etmek ve düş kurmak, yaratmak için yeterli değil. Hayal ettikten, düşledikten sonra gerçek dünyaya dönüp, çalışmak gerek. Emek harcanarak üretilemeyen düşler, düş olarak kalmaya mahkûmdur. Ve gerçeğe dönüştüremediğiniz düşleriniz, sizi sadece dünyadan kopuk ve başarısız olma yoluna götürür. Yani bazen yaşamdan uzaklaştıran düşler, bazen sizin yaşama tutunma yolunuz olabilir. Hepimizin düşleri vardır. Düşlerimiz kişiliğimizden bağımsız olamaz çoğu kez. Kaygılıysak, düşlerimiz de kaygılıdır. Yaşam amacımız başarıysa, düşlerimiz elde edilemez başarılar getirir ve o başarılarla birlikte başarısızlık korkusunu, endişesini de... Kimimiz düş kurucuyuzdur. Tüm yaşamımızı önce düşlerde yaratırız. Düşler bize sadece mutluluk getirir, diğerlerini düş dünyamıza asla sokmayız. Bir anlamda rüyalar geçmişimizi ve bugünü, düşler geleceğimizi oluşturur. Film, bir bilim kurgu demiştik. Yani henüz rüya hırsızları yok. Ama çevremiz düş hırsızlarıyla dolu. Düşleri koruyamazsak geleceğe ilişkin umutlarımızı, beklentilerimizi, kısaca geleceği yitirebiliriz. Asıl uyanıkken dikkatli olmakta yarar var. Neleri düşlemek istiyoruz ve kimler, neler engel oluyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA