Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Mutlu mu mutsuz mu?

İstanbul'da edebiyatçı, sinemacı, çağdaş sanatçı diyaloğu peşindeki IST. FESTIVAL, Diyet Şenliği ve İstanbul Bienali hazırlığı... Diyarbakır'da güzel gözlü, güzel sesli Mutlu üstünden bir kere daha vuran erkek vahşeti...

İsmin, insanın kaderini de belirleyeceğine dair inanışlar vardır. En azından hayaller. Mutlu'nun adını koyarken mutlu bir hayat sürmesini ümit etmiştir anne babası. Gerçi annesinin ne kadar söz hakkı vardı, onu da kestirmek zor. Zira Diyarbakır, Ergani'deyiz.
Mutlu'nun bir 'ihbar'la keşfedildiği programı seyretmiştim. 'Sesi Çok Güzel'in halkla en iyi ilişki kuran, en şefkatli, en anaç jüri üyesi Sibel Can, dinler dinlemez sahiplendi onu.

GURURLU VE NET
İlk olarak ailesini geçindirmek için çalıştığı okul kantininde gördük; sonra evinden, annesinden istenmesine şahit olduk. 19'undaydı. Sesi de kendi de çok güzel, çok güçlüydü. Gözleri, bakanı hapsedecek gibiydi. Programda giyecek kıyafeti olmadığını söylediği anki halinden belliydi; gururlu ve netti de.
Yarışmada karşımıza çıktığında nefesimizi kesti. O kadar alımlıydı, sadece öylece durarak bile sahneye o kadar yakışıyordu ki, gözlerimizi alamadık.
Sonrası malum. Baba öfkesi. Aşiret. Tehdit. Kıskançlık. Öfke. 'Döversin, söversin, olmadı sıkarsın kafasına, biter gider' zihniyeti. Erkek şiddeti. Erkek arkadaş zulmü...
Öncelikle inşallah hasarsız uyanır Mutlu. Ama bu güzellikte, bu yetenekte bir kızın o şartlarda, o kafadaki adamlarla dolu o coğrafyada mutlu bir hayat sürmesi, hiç kolay değil. Allah yardımcısı olsun. Allah onu korusun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA