Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Hayatınızı değiştirin

Bazen hayatımızın kocaman bir atari oyunundan ibaret olduğu hissine kapılıyorum. Sanki asıl 'ben', elinde bir kumandayla, yaşadığımı zannettiğim hayata yön veriyor. Ama oyunu öylesine ciddiye alıyorum ki, sonunda elimdeki kumandayı ve asıl 'ben'imi unutuyorum.
Eğer her şey bu kadar basit olsaydı, hayatımı istediğim gibi yönlendirebilirdim. Oysa istemediğim, kurtulmaya çalıştığım her şey hâlâ var.
Canım acıyor. Umutsuzluk içinde kıvranıyorum.
Size de tanıdık geldi mi? Hayatınızda değiştirmek istediğiniz ne kadar çok şey olduğunu, ama bunların artık kemikleştiğini fark ediyor musunuz? Evet, kurtuluşunuz yok. Çünkü kurtuluş, bambaşka bir yerde. Duygularınızı değiştirmek zorundasınız. Kemikleşmiş o sorunu teşhis edip, arkasındaki hayat dersini bulmanız gerekiyor. Ancak o zaman bazı şeyler değişiyor.
Yıllar önce çocuk sahibi olamadığım dönemlerde, çaresizlik bana çok acı vermişti.
Ölmeyi istedim. Hatta bunun için dua bile ettim. Öyle bir an geliyordu ki, anne olmazsam yaşamanın anlamı kalmıyordu. Bütün aile beni durdurmaya çalışıyordu.
Günün birinde babamın kütüphanesindeki kitapları inceliyordum. Birini yere düşürdüm.
Ayaklarımın üzerinde açılmış duran kitabın tam da o sayfasında aynı mesaj vardı. "İsterseniz hayatınızı değiştirebilirsiniz. Ama eğer bir şey israrla değişmiyorsa, ardında öğrenmeniz gereken bir hayat dersi vardır. Bunu öğrenin ve kurtulun."
Bunu okur okumaz, o gece iki rekat namaz kıldım. Dua ettim. "Allahım beni alma yanına, onun yerine çocuksuz hayatımı iptal et. Çünkü çocuk olmadığı zaman ne öğreneceğimi anlayamıyorum. Ben çok çalışkan bir öğrenciyim.
Bana hayat dersimi bir rüya yoluyla ver" dedim.
Gece, gerçekten de rüya gördüm. Sabaha karşı uyanıp yazdım. Defterimde o rüya tarihiyle durur. Ara sıra kendime mucizeleri hatırlatmak için okurum. Rüyamda ben, eşim, kayınvalidem ve kayınpederim kırmızı bir arabaya biniyoruz.
Herkesin suratı asık. Nereye gittiğimizi soruyorum.
Kayınvalidem bana "Kızım biz yarı yolda iniyoruz, ama siz Bodrum'a gidiyorsunuz" diyor.
Rüyanın sonunda eşim ve ben farı kırık bir motosikletin üzerinde yalpalayarak Bodrum'a varıyoruz. Eşim bana dönüyor ve "Her şeye rağmen bu tatilin tadını çıkartalım" diyor.
Bu rüyanın içindeki hayat dersini bulabildiniz mi? Ben zamanında bulamamıştım. O yüzden hayat devam etti. Dört ay sonra eşim terfi etti. Ona şirketten kırmızı bir araba verdiler. O gece kutlama yaparken eşim dedi ki: "Seda gel Bodrum'a gidelim. Annemleri de alalım. Onları Salihli'de anneanneme bırakırız.
Dönerken de toplar getiririz. Hem biz de anneannemi görmüş oluruz".

BİLİNÇALTIMIZDAKİ KORKUYU TEMİZLEYELİM
Ben rüyayı unutmuş olarak eşimi teklifini kabul ettim. Gerçekten yola çıktık. Salihli'de bir gece geçirdik. Tam Bodrum'da o zamanlar Türkbükü olan yerde bir otele gitmeye çalışırken, arabanın lastiğini yol kenarındaki yapıştırılmamış mıcırlara kaptırarak neredeyse saatte 80 km hızla uçuruma doğru uçtuk. Hayatım gözlerimin önünden geçti Bu hayatı bunun için mi harcadım, ne kadar gereksizmiş, hayat çok kıymetliymiş, dediğimi hatırlıyorum. Sonra güm diye bir yere çarptık. Bir ağaç bizi tuttu. Havada asılı kalmış gibiydik. Arabanın kapıları mucizevi bir şekilde açıldı ve biz dışarı fırladık. Hızla 10 metreden fazla tırmanarak kendimizi anayolda bulduk. Fakat o yepyeni araba hurdaya dönmüştü. Sigorta şirketi bile onu bırakıp yenisini almaya karar verdi.
Farı kırık bir taksiyle kendimizi otele attık.
Burnumuz bile kanamamıştı. Sanki sihirli bir el bizi korumuştu. Otelde eşim dedi ki "Seda gel her şeye rağmen bu tatilin tadını çıkartalım."
İşte o zaman birden her şey aydınlanıverdi.
Şartlar ne olursa olsun, hayattan zevk alabilmeyi başarmalıydım. Ama yine de bunu yapmak hiç kolay olmayacaktı. Eğer o namazı kılmasaydım, kararımı değiştirmeseydim, belki de o kazada ölecektim. Ama şu anda buradayım ve hâlâ hayat denen atari oyununu oynuyorum. Üstelik oğlumu da sağlıklı olarak kucağıma aldım.
Bazen hayatın şifrelerini çözmek kolay değildir. Her şekilde hayattan zevk alarak yaşamak, bazen bilinçaltımızdaki pek çok korkuyu temizlemekten geçer. Değersizlik gibi...
Kaybetme korkusu gibi... Bu bir süre alacaktır ama yine de imkansız değildir.Ben iki yılda temizlenebildim. Ama şimdilerde bu daha da kısa sürede daha kolay yöntemlerle başarılabiliyor.
Siz de elinizdeki kumandayı alın ve hayatınızı değiştirin.
Hayatta kırılamayacak hiçbir kısır döngü yoktur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA