Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Yalan aşklar

11 Kasım 2011 tarihinde yaşamın kodları, hayatınızı değiştirebilmenin anahtarları değişti. Hem de kökten...
Sarışın, bebek yüzlü, zarif bir kadındı. Aşk hayatı hiç de parlak gitmiyordu. Pek çok erkekle gönül bağı kurmak istemiş, ama başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Gönlünde hem ayaklarını yerden kesecek hem de dokunmayı çok isteyeceği bir adam yatıyordu. Ama olmuyordu işte. Ya çok istediği adamlar ona bakmıyordu bile ya da kendisinin dönüp bakmayacağı kişiler peşine düşüyordu.
Yalnızdı ve yalnızlıktan bıkmıştı. En büyük hayali, kendini güvende hissedebileceği bir aile, eş, çocuklar, ocağında enfes kokulu yemekler pişirebileceği bir mutfaktı.
Oysa o hep dua ediyordu. Sonra çekim yasasını da kullanmaya çalışıyordu. Sonuç alamadığını gördükçe inancı iyice azalmıştı. Biraz konuştuk. Hayatında çok fazla önemsiz erkek arkadaş vardı.
Her birine bir parmak bal çalıyor, hayatındaki yalnızlığı örtbas etmeye çalışıyordu. Kendisine tam bir hafta boyunca, insanların gözlerine bakmayı, onlara kalpten bir sevgiyle, yargısızca kucaklamasını öğütleyerek gönderdim.
Sonuç mu? Tam beklediğim gibi canı acıyarak ofisime geldi.
Nedenini anlamamıştı ama ben biliyordum. Hayatındaki hiç kimseye tam dürüstçe ve kalpten bir sevgiyle yaklaşmamıştı ki. Şimdi bunu uygulamak çok zor geliyordu. Pek çok yargı kafasına üşüşüyordu. Korkuyordu.
Onları her kucakladığında ya da göz göze geldiğinde bunun cinsellikle karıştırılacağını sanıyordu.
Bu kez ona bambaşka bir ödev verdim. Tam olarak sevmediği, ama hayatının pek çok evresinde kendisinden yardım ve destek aldığı birkaç erkek arkadaşı vardı. Onlara gereğinden fazla iyi davranıyor, ama bu sayede kendisini yalnız hissetmekten kurtuluyordu. Gidip bu adama gerçeği söylemeliydi.
Kalbinizin gerçeklerini, içinizdeki gerçek duyguyu ortaya çıkartmalı ve bunu dillendirmelisiniz.
Eğer kalbinizdeki gerçek duyguya göre yaşamaz ve onu bastırırsanız, çarpıtırsanız, maskelerseniz, çekim yasası işlemez. Artık işlemeyecek. 11 Kasım 2011 tarihinin en büyük özelliği, kalpte yaşamasını, dürüst olmasını bilmeyenlerin artık sistemin dışında kalacağıdır.
Gerçekten size tam bir doyum vermeyen ilişkileriniz varsa, kalbinizin parçaları o insanlarda kalmış demektir. Ve çekim yasası gereği asla gerçekten doyumlu bir beraberlik çekemezsiniz hayatınıza.
O yüzden parçaları toplamalısınız. Bu, ille de o kişileri hayatınızdan çıkartmak demek değildir. Ama hissetmediğiniz şeyleri söylemeyin ve yapmayın. Bu çok önemli. Bu genç kadın, kendisine destek veren adama giderek "Sana âşık değilim," dedi.
Bunu gerçekten âşık olmadığı ama yedekte tuttuğu diğer erkeklere de yaptı. Öylesine hafiflemişti ki, hayatı değişmeye başladı.
Başka bir gün koltuğumda bu kez bir erkek danışanım oturuyordu. Onun da hayatında çok fazla kadın olmuştu. Belki de onlara "Seni seviyorum," dememişti ama onların böyle hissetmesine göz yummuştu. Çünkü yaşadığı cinsellik ya da hayatındaki yalnızlığı kapatmak, bu şekilde sorumluluk almadan daha kolay geliyordu. Hayatında âşık olduğu kimi kadına hislerini açık olarak söylememişken, diğer önemsiz bulduklarına gereğinden fazla ilgi göstermişti. Kırılsın istemiyordu çünkü.
Ya da onun aşırı duygusallaşmasıyla başa çıkamayacağını düşünmüştü.
Oradaki yüzleşmeden kaçarken, kadınlarla karşılıklı duygusal vampirlik ilişkisine girmişti.
Daha da önemlisi o da kalbinin parçalarını pek çok kadına kaptırmış, gerçek bir aşk yakalamaktan her geçen gün uzaklaşıyordu.
Bir an için durup düşünün.
Türkiye'deki yüzeysel ilişkiler, kalpten olmayan davranışlar, fazladan verilen tutulmayacak sözler ya da gerçekten sevdiğiniz kişiye karşı bastırdığınız ve asla dillendirmediğiniz duygular kol geziyor.
Herkesin kalbi parçalanmış durumda. Küçücük parçalara ayrılmış kalpler, gerçek aşkı arıyor ama bu şekilde giderse, bulamayacakları kesin. Gittikçe uzaklaşıyoruz güzelliklerden.
11 Kasım 2011 tarihine dek, eski hamam eski tas riyakar sözler ve ilişkiler bizi rahatsız etmiyordu.
Oysa şimdi durum değişti. Artık evren asla kalpten uzaklaşan ilişkileri desteklemiyor. Büyük bir değişim kapımızda bence. Ya kalpte dürüst yaşayarak arzularımıza uzanan pek çok kapıyı açacağız ya da tutunduğumuz dallar kırılacak ve kendimizi kuyunun diplerinde bulacağız.
İlişkilerinizde kalbinizin gerçek sesini dinlemeniz dileğiyle.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA