Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Sevgili Selmi Andak

Hayır, Selmi Andak üzerine yazmak için herhangi bir yıldönümünü bekleyemedim. Hele tüm haftayı onun dört albümünü dinleyerek geçirince: Bir Sevgi Yeter (DMC), uluslararası ödüllü Selmi Andak Şarkıları (Sakman) ve de iki CD'lik Müzik: Selmi Andak (Ossi Müzik). Şarkılar kişisel anılarımla birleşti ve onu hemen anmak istedim. Ben Cumhuriyet'e girdiğimde (1966) Andak tek kişilik bir orkestra gibiydi: Müzik, tiyatro ve sinema eleştirileri onun üzerindeydi! Her olaya yetişmeye, her etkinliği duyurmaya çalışıyordu. Hep biraz savruk, dağınık, dalgındı: tam bir sanatçı kişiliği... Beni hiç kompleksle karşılamadı, tersine hemen dost olduk. Galatasaraylılıkla müzik ve sanatın her çeşidine düşkünlük, ortak payandalarımızdı. Yıllar boyu çok yakın görüştük. O ve eşsiz eşi Nermin Hanım'la yine Cumhuriyet'ten Güman Birincioğlu ve eşi Tülin'le sık sık birlikteydik. Onu hep eşiyle birlikte sayısız galada gördüm. Zaten hep biraz 'hastalık hastası' idi. Ama son yıllarda sağlığı gerçekten bozulduğunda, 85'ini aşmış haliyle, yine Nermin'in kolunda her yere yetişmesi iç burucuydu. Onu iyi tanıdıkça, o dalgın halinin nedenlerini de sezdim. Kafasında hep sesler vardı, melodiler dolaşırdı. Kolay değil, bir yaşama 800 beste sığdırmak... O yazardan çok, besteci ve her şeyden çok müzik adamıydı. O şarkıları dinlerken bakıyorum da, neler neler var... Elbette çok bilinenleri: Bal Gibi Olur, Ben Her Bahar Âşık Olurum, Acılar Sürekli Olamaz, O Şarkıyı Henüz Yazmadım. Bize Avrupa'daki ilk pop-müzik ödülünü getiren Ve Ben Yalnız. Belki halka en çok ineni, Zeki Müren'den Ferdi Özbeğen'e farklı şarkıcıların seslendirdiği Kandil idi. Hani o, Müren'in bizzat yazdığı sözlerle "Vefa arıyorum/ dost arıyorum/ şefkat arıyorum/ aşk arıyorum" diyen hafiften arabesk şarkı... Çünkü en iyi Batı okullarında okumuş olup o müziği çok iyi bilse de, Andak popüler olanı da küçümseyecek yapıda değildi. Andak'ın günümüzün arabesk tartışmalarında nerede yer alacağını da kestirebiliyorum. Ama unutulmuş kimi küçük şarkıları da ne güzeldi... Ajda Pekkan'dan Yeniden, Sezen Aksu'dan Zavallı Bir Gece, Gökhan Abur'dan Yıldızlar Damı Deliyor, Neco'dan Gramofon, Füsun Önal'dan Dur Bak Biraz... Asya'dan Dinle, Nükhet Duru'dan Unut Beni, Rüçhan Çamay'dan Gönlüm Çok Zengin... Esin Afşar'dan Gel Dosta Gidelim, Özdemir Erdoğan'dan Seni Bekliyorum, Ayşegül Aldinç'ten Sorsan da Anlatamam... Cenazesine gelen bir avuç müzikçiden biri olan Yeliz, bir ara bana "Hayalimdeki Adam" diye fısıldadı. Bir an Selmi'ye geç kalmış bir kompliman yolluyor sandım. Ama hemen hatırladım: Yeliz'i Yeliz yapan şarkı da Selmi'nin Hayalimdeki Adam bestesi değil miydi? Sevgili dostum, umarım ki şimdi olduğun yerde hep müzik çalıyordur ve arada senin şarkıların da vardır. Beni birazcık teselli eden şeyse, sevgili Tuluhan Tekelioğlu'nun Selmi- Nermin çiftini anlatan, SABAH Cumartesi ekindeki o son güzel söyleşisine aracı olmam...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA