Geçen salı, NTV'nin akşam haberlerinde Fransız Anayasa Konseyi'nin senatodan geçen Ermeni soykırımı kararını iptal haberini duyunca, birden gözlerimden yaşlar geldi. Eşimle birbirimize sarılarak olayı kutladık. Oysa hiç de milliyetçi sayılmam. Ama bu sorun, sığ milliyetçiliği çok aşan biçimde ve de kimilerinin yaratmak istediği Türk-Ermeni (ve giderek Türk- Fransız) meydan savaşını geride bırakarak, evrensel düzeyde bir özgürlük, demokrasi ve insan hakları sorununa dönüşmüştü. Ve artık milliyetçi olmayanlarımız bile, bunu bir ulusal onur konusu haline getirmişti. Hele Fransa gibi, yüzyıllardır ideal özgürlükler ülkesi olarak bellediğimiz, dilini ve kültürünü öğrenmek için bir ömür harcadığımız bir ülkeden gelen, insanları inandıkları bir şeyi söylemekten yoksun bırakıp inanmadıkları bir başka şeyi söylemeye mecbur eden bir bakışın yasalaşması... Olacak şey miydi? Öyle güzel şeyler yazıldı ki bu konuda... Ekleyecek lafım yok, tek bir dileğin dışında: Umuyorum ki Fransa gibi dev bir ülke, hasbelkader başına geçmiş, her şeyiyle küçük bu adamdan bir an önce kurtulur.
FARKLI GÖRÜŞLERE SAYGI
Ama bu sevinç ne yazık ki gölgelendi. Taksim'de, Ermenilerin Azerileri kestiği Hocalı olaylarını haklı biçimde anmak için yapılan mitingde açılan "Hepiniz Ermeni'siniz, hepiniz piçsiniz!" "Ceddim soykırım yapsaydı, dünyada bir tane bile Ermeni kalmazdı!" gibi zarif ve anlamlı (!) pankartlar, Türkiye'de iyi niyetli olayların bile bir anda nasıl yozlaşabileceğini ve yeni 6-7 Eylül'lere yol açabileceğini bir kez daha gösterdi. Dehşete düşmez misiniz? Alınacak ders şu: Özünde her şey iyidir, güzeldir. İnsana ait her türlü duygu ve düşünce, peşinen hoşgörü ve saygıyı hak eder. Yeter ki kitleleri başka kitlelere, insanları başka insanlara karşı kışkırtmasın, değişik düşüncelere, farklı görüşlere, 'öteki'ne karşı nefret aşılamasın, şiddetin ve kıyımın yolunu açmasın, kendi ırkını ve ulusunu yüceltirken diğerlerini küçümseme, yok etme girişimlerine tevessül etmesin. Çağdaş ve hümanist bir milliyetçilik olsun. Bunları başta kendilerine milliyetçi diyenler, her 'akil' adamın benimsemesi ve savunması gerekmez mi?
