Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Şu 'Türk' dedikleri...

Efendim, bakıyorum da uluslararası müesseseler ve bir kısım şirketler daimi surette bizi inceliyor. Geçenlerde bu araştırmalardan biri sayesinde anladım ki, bir Türk olarak doğmasaydım, büyük ihtimalle bir 'tosun' da olmayacaktım. Soyadını kastetmiyorum tabii, neticede bir Tosunov, bir Tosunovich, bir Tosunski olarak dünyaya gelme bahtsızlığını yaşayabilirdim (internetten araştırdım, hepsi var) ama en azından fit bir vücut sahibi olma ihtimalim olurdu. Şimdi tabii, "Ne alaka?" dediğinizi duyar gibi oluyorum, derhal izah edeyim. Türkler, zamanlarını yemek yemekle geçiren ülkeler sıralamasında açık ara bir numaraymış. Türk insanı, gününün 162 dakikasını yeme içmeyle geçiriyormuş... Tabii bu araştırmanın nasıl yapıldığını, hangi sosyal sınıfın soruşturulduğunu falan bilemiyorum. Neticede asgari ücretli kimselerin, masadaki üç adet zeytine bakarak uzun süre vakit geçirmesi de söz konusu olabilir. Şahsen, hesap ettim, iki saat 42 dakika ediyor ki, Milliyet internet sitesi bu habere yer vererek hafiften sallamış! Günde neredeyse üç saatini yemekle geçiren ortalama Türk insanının, tuvalet süresini de hesaba katarsanız, ne zaman işe gideceğini, çalışacağını falan, varın siz hesap edin. Neyse efendim, geçenlerde de cinsellik ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara dikkat çekmek amacıyla bir araştırma yapılmış. Daha ciddi bir şeye benziyor. Araştırma sonucuna göre Türk erkeklerinin dörtte birinden fazlası ve Türk kadınlarının yüzde 11'i 'partner'lerine sadık değilmiş. Türk erkeklerinin yüzde 28'i çok eşli bir yaşam tarzı sürdüklerini belirtirken; bu oran Yunanistan'da yüzde 22, Hırvatistan'da yüzde 21, İtalya'da yüzde 18, İspanya'da ise yüzde 11 dolaylarındaymış... Aslında bu araştırmaların nasıl yapıldığını hep merak etmişimdir. Yani anketör arkadaş yolda size yanaşır ya, "Birkaç soru sorabilir miyim?" diye, işte ben bu yüzden onlar yanaşırken kaçmaya başlarım. Ne diyeceğim mesela, "Abi yengeyi mütemadiyen aldatıyor musun?" diye sorulunca? Çok yalnızım be atam!..

ATIN ÖLÜMÜ ARPADAN OLSUN
Diğer yandan, söz konusu araştırma neticesinde vahim bir durumla karşılaşmasak şaşardım: Türkiye'de kadın ve erkeklerin neredeyse yarısı (yüzde 46) AIDS virüsü hakkında bir bilgiye sahip değilmiş! Bilgiye sahip olunsa bile durum pek değişmiyor gerçi. Hatırlıyorum da, sokağa fahişe numarası yapan bir arkadaşı çıkartıp gizli çekim yapmışlardı; arkadaş yanına yanaşan beylere, "AIDS'liyim yalnız ben," diyordu ve, "Atın ölümü arpadan olsun güzelim!" yanıtını alıyordu. Tamam efendim, geyiği bırakıp araştırmamıza dönüyoruz. Ankete katılanların yüzde 30'u partnerlerinin cinsel yolla bulaşan herhangi bir hastalığa sahip olup olmadığını bilmediklerini söylüyormuş. Bu kısmını tam olarak anlayamadım tabii. Yani ecnebi memleketlerde bir tür cinsel 'CV' falan mı hazırlıyorlar acaba? Hani yemeğe çıkmadan evvel, "Mümkünse 'CV'nize bi bakabilir miyim hanımefendi? O süpermiş! Liste de bayağı uzun!" falan gibi muhabbetler mi dönüyor? Tosun'unuzda araştırma bitmez tabii. Bizi 'tosun millet' yapan araştırmalardan birinin sonucuna göre, Venezuella en biracı ülkeymiş. Kişi başına yılda yaklaşık 83 litre bira tüketiliyormuş Venezuella'da. Yunanlılar da, en fazla sigara içen milletmiş. Küba da, eğitime en fazla para harcayan ülkeymiş. Sahi, Küba'da, "Atın ölümü arpadan olsun!" diyen o acayip adamlardan var mıdır acaba?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA