Bugün ileriye dönük yazalım. Hazır yaşamak varken madalya yolunu, final umudunu, şampiyonluk rüyasını; hiç girmeyelim Çin işine...
Aslında bu şampiyonanın diğerlerinden en büyük farkı birkaç takımı dışarıda tutarsak hemen hemen herkesin bir diğerine üstünlük sağlayacak bir gece yaratabilme şansı. Son 16'ya bakınca kesin bir favori bulmayı bir yana bırakın, 7 takım şampiyonluk rüyaları görüyor. Normalde Yeni Zelanda'yı bekliyorduk. Ama bu turnuvada normal gitmeyen o kadar çok şey var ki. Fransa'nın yenilgisini veya tercihini doğal karşılayıp maçın sloganını buradan üretmeliyiz: Gelecekleri varsa görecekleri de var!
Porto Riko ile çok başabaş oynamak Fransa maçı için elimizde kullanılabilecek çok güzel bir veri tabanı. Aynı tarza, yani sadece sürate en çok iki-üç pasa dayalı, önde giden, önde koşan topu atar mantığına karşı kaybetmeyi aklımıszdan geçirmemeliyiz bile. Yalnız Fransa'nın savunma direncinin Porto Riko'dan çok daha etkili olacağını düşünerek aynı Yunan maçı performansı gibi kontrolu elden bırakmayacağımız bir 40 dakika şart.
ABD, formda Litvanya, birbirleriyle eşleşen Arjantin ve Brezilya final yolunun diğer şeridindeler. Ama iki şeridin de kendine göre zorlukları var. Gün, büyük ihtimalle Slovenya maçının olduğu çeyrek final günü. Slovenya'nın da çok teknik ve basketbolu çok iyi bilen oyuncularının yanısıra neredeyse ülkenin yarısını İstanbul'a getirdiklerini düşünürsek, karşımızda çok arzulu ve kaliteli bir rakip bulacağız. Onların yumuşak karnı, yumuşaklıkları. Yunanistan karşısında uyguladığımız ve Ömer Onan ile başlayan sert savunma, herkese yansıyan o zone defansın şiddeti, yani bilumum sertlik o günkü galibiyetin en büyük anahtarı olacaktır. Ankara'da müthiş seyirci desteğinin yanına şimdi İstanbul ekleniyor. Ankara'ya kocaman bir teşekkür ettik ama daha veda etmedik. Bu yükselişin startını verdikleri o muhteşem enerji ve ruhları İstanbul'da olacak.

ENERJİDEN SİNERJİYE
Biz buraya muhteşem bir takım beraberliğinin, paylaşımının kitlelere yansıttığı enerji ve onların da katılımıyla ortaya çıkan süper bir sinerji ile geldik. Bundan sonra atılacak her adım, yapılacak her defans, alınacak her ribaund önce tüm oyuncularımızı, sonra da bu şampiyonayı Türkiye adına tarihe geçirmek için olacaktır. Bu, finalden, altın madalyadan da öte, 75 milyon insanın gelecekteki basketbol inancının startı olacaktır.