Sempozyumda Türk konuşmacılar da, yabancı konuşmacılar da "Türkler'in AB hukukundan doğan hakları" konusunda görüş birliğindeler. Bu bağlamda "Avrupa Topluluğu Adalet Divanı'nın kararları" var.
Kararlar "bağlayıcı."
Bunda da yine "görüş birliği" var.
***
Ancak, AB Komisyonu'nun, AB üyesi ülkelere "ey üyeler!.. Yüksek mahkeme kararlarına uyun" demesi gerekiyor.
Komisyon bunu "bir türlü söylemiyor."
Komisyonun "görevini yapmadığı konusunda" da yine Türk ve yabancı uzmanlar "görüş birliği" halinde.
***
Öyleyse "ne olacak?"
Bu "olayın" mücadelesi verilecek.
Kim verecek?
"Siyaset" ve "hukuk" kurumları.
Ama sorun da burada işte.
Siyaset ve hukuk "iç içe girmiş... Birbiriyle mücadele halinde."
Bu mücadeleden vakit bulup da, "Avrupa Türk'ünün hak arama davasıyla" ilgilenemiyorlar ki.