Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Bir dokun, bin ah işit...

Başlangıçta "Şehit Aileleri Derneği" olarak kurulan, sonra adını "Vatan İçin Canverenler"e çeviren derneğin yöneticileri ile yaptığımız görüşmenin bir bölümünü dün yazmıştık.
Derneğin "kurucularından" Mehmet Gencer "Kürt açılımı-Demokratik açılım" konusunda dedi ki:
Benim oğlum Şırnak'ta şehit oldu... Başka fidanlar devrilmesin...
Başka evlatlar ölmesin.

Bu konu çok girift... Çözümü kolay sanılmasın.
Mehmet Gencer:
- Kürt kardeşlerimiz Kırıkkale'de, Ankara'da, İstanbul'da, Bursa'da, yurdun her yerinde kendi işlerini kuruyor, huzur içinde yaşıyorlar... Yalan mı?
Mehmet Gencer devam etti:
- Ama ben yarın Şırnak'ta, Silopi'de, Beytüşşebap'ta, Eruh'ta bir bakkal dükkânı açmak istesem... Acaba belediye ruhsat verir mi?.. Rahatça iş kurabilir miyim?.. Yalan mı?

***

Dernekte Havva Teyze de (Kırık), Ali Amca da (Döveroğlu), ötekiler de (Mümtaz Torunlu, Ali Kılıç, Mete Demirbaş, Kamil Atik) bir şeyi yazmamızı ısrarla istediler:
Bizi birbirimize "dış güçler" düşürdüler.
Osmanlı'nın son döneminde "dış güçler" devredeydiler.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında yine "dış güçler" etmediklerini bırakmadılar.
Son 25 yılda yaşanan acıların gerisinde yine "dış güçlerin tahriki ve desteği" var.
Vedalaşmak için ayağa kalktığımızda Mehmet Gencer kolumuzdan tuttu:
- Sayın yazarım... Söylediklerimizin tek bir kelimesi yalan mı?
***

Gördük ki onlar "hallerinin, hatırlarının sorulmasını, sözlerinin dinlenmesini" bekliyorlar.
Ziyaret edip "haliniz nicedir" diye sormamız bile onları "inanılmaz ölçüde mutlu etti."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA