Demirel'le "darbe... Darbe sonrası...
Siyaset asker ilişkileri" üzerine konuşuyorduk.
Süleyman Bey "şimdi sıkı dur... Beni iyi dinle" dedi ve...
Bir "12 Eylül anısını" anlattı.
OFLU PUFLU YILLAR
1980'li yıllardı.
Ofluyor pufluyoruz.
Kendi ülkemizde sürgünde gibiyiz.
Evimize gelenin gidenin fotoğrafı çekiliyor.
Bizi tecrit etmeye çalışıyorlar.
İşte böyle bir devir.
İSMET ANGI
Gelip gidene, dönemin icraatları hakkında düşüncemizi söylemekten de geri durmuyoruz.
Eleştirilerimizi dile getiriyoruz.
Bir gün İsmet Angı geldi.
Eski milletvekilimiz (Eskişehir), avukat, dengeli, davaya bağlı bir yiğit insan.
İsmet geldi ve dedi ki:
FIKRA
Beyefendi.
Köye kasabaya gidiyorum.
Halkla konuşuyorum.
Bir köyün sözü dinlenen adamlarından biri bana şu fıkrayı anlattı.
Size de iletmemi istedi.
YEMEN DÖNÜŞÜ
Köyde adamın biri evlenmiş.
Bir çocuğu olmuş.
2 yıl sonra askere gitmiş... Yemen'e.
10 yıl sonra askerden dönmüş.
Bakmış karısı evde hamur açıyor, ekmek pişirecek.
Yanında 2 çocuk.
Biri 13 yaşlarında.
Öteki 3-4 yaşında... Elindeki ekmeği yoğurda bandırıp yiyor... Üstü başı yoğurt içinde.
BAK HERİF!.. "
Hanım" demiş:
- Bu büyük çocuğu anlıyorum... Ben giderken 3 yaşındaydı... Büyümüş... Ama yanındaki kim?
Karısı cevap vermemiş.
Adam üstelemiş:
- Hanım, hanım!.. Bu 3-4 yaşındaki çocuk kim?.. Neyin nesi?
Kadın "bak herif" diye doğrulmuş:
- Eğer bu evde benimle geçinmeye niyetin varsa, kendi halinde yoğurdunu yiyen çocuğu fazla kurcalama.
İŞİN PÜF NOKTASI
Demirel "yukarıdaki hikâyeyi" anlattı ve...
Sözünü şöyle bağladı:
12 Eylül nedir?.. Geçmişte olan bazı şeyler çok karıştırmaya gelmez.
Bu sözlerime çok kişi kızacaktır.
Şu sözümün altını çiz: Eğer bir ülkede, halkın bir kesimi, darbeyi alkışlarsa...
Sebebi ne olursa olsun, darbeye alkış tutarsa... Demokratik sistemi tutturmak zor.
VE SON
Ve Demirel'den nokta:
- Herkes, meselesini sandıkta halledecek...
12 Eylül'den çıkarılacak sonuç budur... Kazanan da, kaybeden de sandığa saygı duyacak... Herkes derdinin ilacını sandıkta arayacak.
