Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

Referandum sürecinde “Erdoğan” faktörü

Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumu için "evet" ve "hayır" kampanyaları şekillenmeye başladı. Anlaşılan her iki cenah da argümanlarını parti siyaseti üzerinden götürmeyecek. Aksine ülkenin "kaderine" ve "genel menfaatlerine" odaklanarak kararsızları etkilemeye çalışacak.
İkili kutuplaşmanın ortaya çıktığı bu kampanyada taraflar ister istemez kendi tercihlerini "acil uyarı" unsurunu kullanarak anlatacak. "İstikrarsızlığa" karşı "bölünme"; "teröre" karşı "tek adam" argümanlarıyla. "İkinci kurtuluş savaşına" karşı "Cumhuriyet rejiminin yıkılması" iddiasıyla.
Ancak seçmen davranışlarını sadece uyarıların, olağanüstülük hissinin belirlemesi beklenmemeli. Her zaman "değişim," eğer kıvamında verilirse etkili olacak bir unsurdur.

***
Evet cenahının temel avantajı hem 15 Temmuz'un açtığı meşruiyet alanında yürümesi hem de değişimi sunmasında. AK Parti-MHP bloğu, sistem değişimini "milletin iradesi, kaotik ortamda etkin yönetim, istikrar ve terörle mücadele" temaları ile birlikte savunuyor. Cumhurbaşkanlığı sistemini mevcut sistemin sorunlarını çözecek "tarihi bir fırsat" olarak öne çıkarıyor.
Hayır cenahının reddiyeci pozisyonu ise statükonun değişmesinin daha kötü bir sonuç getireceği yönünde.
***
"Hayır"cıların kampanya söylemi iki düzleme sahip. İlki, ülkeyi "tek adam yönetimine götürecek bir felakete engel olalım" tezine dayanıyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminin "Türkiye'ye has, kötü bir model olduğu" argümanı da bu tezin bir başka versiyonu. Bu değerlendirmeler aslında CHP-HDP tabanında konsolide olmuş durumda.
"Meclis'in etkisizleştiği," "bütün kuvvetlerin yürütme elinde toplandığı" fikrine dayanıyor. Ve referanduma giden süreçte seçmende yeni bir etki oluşturmaktan uzak. Zira bir süredir zaten içte ve dışta tekrarlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı söylemin billurlaşmış hali.
İkincisi ve daha önemlisi "zaten AK Parti'nin ve Erdoğan'ın yönettiği bir sistemi değiştirmeye çalışarak istikrarı, ekonomiyi riske atmaya değer mi?" sorusu etrafında üretilen argümanlar.
Bu argümanların amacı AK Parti'nin iktidar avantajını tersine çevirmek: "Hayır kazansa bile Evetçiler iktidarda olacak; riske gerek yok."
Kutuplaşmacı ret seçeneği yerine evetçi bloğun kararsızlarına yönelen bu taktik argümanın etkisi küçümsenmemeli. Zira saha çalışmaları AK Parti ve MHP'nin sadece kendi tabanındaki kararsızları ikna etmesi durumunda yüzde 60'ı aşabileceğini gösteriyor.
***
"Evet" cenahının elindeki en önemli koz şüphesiz Erdoğan'ın meydanlara inmesi. Hem muhafazakâr-milliyetçi hem de bir kısım Kürt seçmenler arasındaki kararsızları ikna etmedeki tecrübesini ve maharetini konuşturması. Dahası, Ak Parti seçmenini şahsına destekte birleştirmesi.
CHP'nin doğrudan Erdoğan'ı hedef almama eğilimi tam da bu kozun etkisini sınırlandırma gayreti. Ancak referandumun Erdoğan üzerine odaklanması ise kaçınılmaz. Erdoğan'ın meydanlarda muhalefeti evire çevire eleştirdiği bir ortamda CHP'nin taktiği tutmayacaktır.
"İstikrar" ve "değişimi" harmanlayan söylemi ile Erdoğan muhalefeti dar bir siyasal alana sıkıştıracaktır. Ve eğer 15 Temmuz siyasi hayatımızda ana bir kırılma noktası ise cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte Erdoğan'ın eli muhalefetten hep yüksekte olacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA