Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERHAN AFYONCU

Rumeli Türklüğü

14. yüzyılın ortalarından itibaren fethedilmeye başlanan Rumeli’ye Anadolu’dan Türkler götürülerek iskân edildi. Rumeli’ye Konya- Karaman’dan Türkler’in götürülüp yerleştirildiği genel bir kanaattir. Ancak Konya ve Karaman, Osmanlılar’ın eline tam olarak Fatih döneminde geçmiştir. Bu yüzden Konya-Karaman’dan Rumeli’ye iskân sınırlı olmuştur. Osmanlılar, Rumeli’ye daha ziyade Manisa, Isparta, Kütahya, Muğla, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Çorum, Kastamonu, Bolu, Sinop ve Antalya bölgelerindeki Türkleri iskân etmişlerdir

Anadolu Türkleri, Rumeli'ye ilk defa 1261'de Türkiye Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keykavus'la beraber geçerek Dobruca'ya yerleştiler. Osmanlılar ise Rumeli'ye ilk defa 1322'de, Bizans'taki iç savaş sırasında geçtiler.

DEPREMLE GELEN FETİH
Osmanlılar'ın sistemli olarak Rumeli'ye geçişleri, Bizans İmparatoru Kantakuzenos'un, Orhan Bey'den yardım istemesiyle başladı. Orhan Gazi'nin oğlu Süleyman Paşa, 1352'de Sırplar'ı bozguna uğrattı. Süleyman Paşa, Anadolu'ya dönerken üs olarak kullandığı Bolayır yakınlarındaki Çimbi'ye asker bırakarak, burasını bir köprübaşı durumuna getirdi. Osmanlılar, bir taraftan Gelibolu, diğer taraftan Tekirdağ doğrultusunda fethe başladılar. Süleyman Paşa, bir süre sonra Biga'ya yakın Kemer mevkiinden hareket ederek, Bolayır'ı fethetti.
1354 yılının 1 Mart'ı 2 Mart'a bağlayan gecesinde meydana gelen bir deprem neticesinde Gelibolu ve civarındaki diğer kalelerin yıkılması üzerine, Osmanlı kuvvetleri hemen harekete geçti. Gelibolu ve diğer kaleler fethedildi. Osmanlılar, bu hadiseyi Allah'ın kendilerine bir lütfu olarak yorumladılar. Balıkesir ve civarından Türkler getirilerek, fethedilen yerlere iskân edildi. Gelibolu ve civarının ele geçirilerek Rumeli'de sağlam bir köprübaşı kurulması, Osmanlı tarihinin dönüm noktasıdır.

Münif Fehim'in çizgileriyle Akıncılar.

RUMELİ İSKÂNI

1357'de, Süleyman Paşa'nın ölümü fetihleri iki sene duraklattı. Süleyman Paşa, ölmeden önce Bolayır'a gömülmesini ve gazilerin Rumeli'yi terk etmemelerini vasiyet etmişti. Süleyman Paşa zamanında Rumeli'de tutunabilmek için başlatılan şuurlu iskân siyaseti, ondan sonra da devam ettirildi. Fetihlerin durakladığı yıllarda Anadolu'dan getirilen Türkler'le Rumeli'de fethedilen yerlerde hâkimiyet sağlamlaştırıldı. Rahmetli hocamız Halil İnalcık, Osmanlı fetihlerinin iskân siyaseti ile birlikte yürütüldüğünü belirtir.
Osmanlı Beyliği'nin sınırları dışındaki bölgelerde bulunan aşiretlerin fetihlere katılmaları ve Rumeli'ye yerleşmeleri, buradaki iskân faaliyetleri içerisinde önemli bir yer tutar. I. Bâyezid devrinde aşiretler daha yoğun olarak Rumeli'ye iskân edildi. 1402 Ankara Savaşı'ndaki mağlubiyetten sonra

Anadolu'dan Balkanlar'a yeni bir göç dalgası daha gitti.
Osmanlılar, Rumeli'de iskân için sürgün metodunu geniş ölçüde kullanarak, aşiretleri özellikle köprü ve geçitlere yerleştirdiler. Fethedilen yerlerin imar ve iskânı için vakıflar kurularak, ıssız yerler şenlendirildi. Konar-göçerlerin ve bazı köylülerin derbentçi tayin edilerek derbentlerde, yani geçit yerlerindeki karakollarda iskân edilmesi, kendilerine evler inşa edebilmeleri için toprak verilmesi de bir iskân metoduydu.
Özellikle Osmanlı'ya karşı direnişin uzun müddet devam ettiği yerlere kalabalık Türk grupları yerleştirilerek, nüfusun etnik yapısı değiştirilirdi. Balkanlar'da fetihler sırasında Osmanlılar'a direnmeyen ya da az mukavemet eden yerlerde Türkler'in sayısı daha azdır. Bu işlemin tersi olarak da Rumeli'den Anadolu'ya Hristiyanlar sürülerek, o bölgenin daha rahat Türkleşmesi sağlanmıştır. İki taraflı yapılan sürgünlerde değişik milletlerden ve kültürlerden insanların birbirine kaynaşması ve dolayısıyla merkezi idarenin etkisini kuvvetlendirecek bir sistemin ortaya çıkması gayesi takip edilmişti.

Süleyman Paşa.
Ahilerin ve dervişlerin zaviyeleri ile çiftlikler, yeni Müslüman köylerin çekirdeğini teşkil etti. Göçmen Türkler genellikle yeni köyler kurmuşlar, şehir ve kasabalarda da ayrı mahalleler teşkil etmişlerdir. Türkler'in Rumeli'ye geçişiyle, bu bölgelerdeki iktisadi hayatta büyük bir canlanma olmuştur.
Türkler, Rumeli'de 500 yıldan fazla hâkim unsur olarak yaşadılar. Balkanlar'da coğrafyanın ve buralarda yaşayan diğer milletlerin de tesiriyle Türkler arasında yeni bir kültür doğdu. Rumeli Türklüğü ortaya çıktı. Ancak Balkan Savaşları'nın kaybedilmesinden sonra Rumeli'yi kaybettik. Milyonlarca Türk katledilirken, vatanlarını kaybeden milyonlarca Türk de İstanbul ve Anadolu'ya göç etti.

ANADOLU'NUN HANGİ BÖLGELERİNDEN İSKAN YAPILDI
OSMANLI tarihinin ilk dönemlerinin en önemli kaynağı olan "Anonim Tevârih-i Âli Osman", Rumeli Türkleri için "Eğer soruverecek olurlarsa Rumeli'nin aslı Anadolu'dandır, ondan gelmişlerdir" der. Rumeli'ye Konya- Karaman'dan Türklerin götürülüp yerleştirildiği genel bir kanaattir. Ancak Konya ve Karaman Osmanlılar'ın eline tam olarak Fatih döneminde geçmiştir. Bu yüzden Konya-Karaman'dan Rumeli'ye iskân sınırlı olmuştur. Osmanlılar, Rumeli'ye daha ziyade Manisa, Isparta, Kütahya, Muğla, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Çorum, Kastamonu, Sinop ve Antalya bölgelerindeki Türkleri iskân etmişlerdir.

Rumeli'ye salla geçişin temsili resmi.
RUMELİ YÖRÜKLERİ
fetihlerle birlikte Rumeli'ye Anadolu'dan Yörük ve Tatarları getirip bölgeye iskân etti. "Evlad-ı Fatihan" denilen Yörük ve Tatarlar, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Makedonya'nın değişik bölgelerini Türkleştirdiler. Bu konuda Tayyib Gökbilgin, Mehmet İnbaşı, Hava Selçuk, Levent Kayapınar ve Ayşe Kayapınar'ın araştırmaları vardır. Rumeli'de Yörük ve Tatar gruplarının yaşadıkları bölgeler şunlardı:
Kocacık Yörükleri: Edirne, Kırklareli, Yanbolu, İslimye, Burgaz, Şumnu, Osmanpazarı, Akkirman, Kili, Bender, Varna, Silistre, Köstence.
Naldöken Yörükleri: Tatarpazarı, İhtiman, İzladi, Kızılağaç, Edirne, Filibe, Yanbolu, Ahyolu, Şumnu, Çirmen, Varna, Aydos, Prevadi, Hırsova, Tekfurgölü, Çernova, Tırnova, Lofça, Niğbolu, Silistre, Hasköy, Çırpan, Kızanlık, Cisri Mustafapaşa, Niğbolu, Hasköy, Kızanlık, Zağra-i Cedid ve Zağra-i Atik.
Selanik Yörükleri: Selanik, Doyran, Langaza, Boğdan (Selanik'te kaza), Pirlepe, Karaferye, Ostrova, Karadağ (Kaza), Demirhisar, Drama, Serez, Petriç, Zihne, Tikveş, Manastır, Tesalya, Yenişehir, Çatalca, Avrathisarı, Florina, Kalemerye, Serfice, Ustrumca, Eğribucak, Vardar-ı Kebir, Vardar-ı Sagir, Radovişte, Çarşamba, İştib, Vodina, Silistre ve Dobruca.
Ofcabolu Yörükleri: Üsküp, Pirlepe, Tikveş, Ostrova Mustafa Ovası, Yanbolu, Tatarpazarı, Tırnova, İhtiman, Filibe ve Silistre.
Tanrıdağı (Karagöz) Yörükleri: Gümülcine, Dimetoka, Karınâbâd, Karacadağ, Ferecik, İpsala, Prevadi, Niğbolu, Rusçuk, Razgrad, Çırpan, Keşan, Yenice-i Karasu, Yenice-i Kızılağaç, Drama, Kavala, Sarışaban, Çağlayık, Varna, Tekfurgölü, Hırsova, Silistre, Filibe, Demirhisar, Hatuneli, Rus Kasrı, Ahyolu, Havas-ı Mahmud Paşa, Kelemeriye, Zağra-i Cedid, Zağra-i Atik, Tırnova ve Şumnu.
Vize Yörükleri: Vize, Dimetoka, Malkara, Keşan, Babaeski, Hasköy, Pınarhisar, Çorlu, Çatalca, Silivri, Tekirdağ, Hayrabolu, Lüleburgaz, İncüğez, Kırklareli ve Edirne.
Yanbolu Yörükleri: Yanbolu ve civarı.
Aktav Tatarları: Çirmen, Filibe ve Eski Zağra.
Tırhala Tatarları: Yenişehir, Çatalca (Pharsala).
Bozapa Tatarları: Çorlu, Vize, Kırklareli, Hayrabolu, Edirne ve Lüleburgaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA