Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR

'Yak bir sigara!'

'Saf ve idealist(!) genç bir subay savaşa gider, tanık olduğu vahşetle kendinden geçer...' İki yıl gecikmeyle bu hafta vizyonumuza giren İçimizdeki Düşman, Fransızların da savaş türünde Hollywood kadar iddialı olduklarını gösteriyor. Başarıyla icra edilen çatışma sahnelerinden ziyade, 'savaşta verdiğimiz ilk kurban esasen insaniyetimizdir' kaygılı duygusal mesajından ötürü.
Şimdi bu 'insani' mesaj, Fransa'nın 130 yıllık Cezayir sömürgeciliği açmazına iliştirildiğinde malesef kolaycı bir yaklaşım oluyor. Hele ki Cezayir Savaşı olarak anılan 1954-62 arasındaki bağımsızlık mücadelesini konu alıyorsanız. Gördüğü dehşetten gözleri irileşmediği zamanlarda hüzünle bakan toy ve yakışıklı subay Benoit Magimel'in masumiyetini kaybetmesini izleyen film, biraz da. Fransızların o dönemki Cezayir politikası gibi mevzudan bihaber davranıyor sanki. Diğer sömürgeleri Fas ve Tunus'tan farklı bir 'ayrıcalık' vererek Cezayir'i kendi eyaleti sayan ama gerçek sahiplerine hak tanımayan Fransa, uzun süre bu mücadeleyi yok saymış, çok sonra da adını 'iç savaş' koymuştu.
Film de aynı taktik ve stratejik hatayı yaparak güya insani duygularla sarsılan hassas asker Magimel'in 'barbarlığa barbarlıkla karşılık verilmez' sözlerinin aymazlığıyla meseleyi terörizme bağlıyor.
İtalyan Gillo Pontecorvo'nun bağımsızlıktan üç yıl sonra çektiği 1965 tarihli başyapıtı Cezayir Savaşı'ındaki gibi olaylar dört başı mamur şekilde ele alınmadığından halk hareketiyle başlayan Ulusal Kurtuluş Cephesi de iki milyon Fransız askerini gerilla taktikleriyle yıldıran sinsi bir düşman olarak karşımıza çıkıyor. Hollywood'a uygun duygusal ama 'açıklayıcı anlardan birisinde ise Fransızların yanında savaşan Cezayirlilerin derdini iki ucu yanık sigaranın ortasından tutan parmak metaforuyla açıklanıyor.
Zaten 2. Dünya Savaşı'nda hiç görmedikleri 'vatan' yani Fransa için savaşanların 1954'deki ayaklanması da filme adını veren meselelerden birisi. Yine de Fransızların kullandığı Napalm bombası gibi mühim bilgileri yeniden hatırlatması ve malesef günümüzde de benzer seyirde yaşanan çatışmalar bakımından izlenilmeyi gerektiriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA