Beşiktaş, Avusturya kampında Bernd Schuster ile büyük bir değişimin kapısını araladı. Geçtiğimiz yıl takımın başında sakin, duygularını ele vermeyen, temkinli ve stratejist bir Mustafa Denizli vardı. Tecrübeli hocanın futbolcunun gönlünü ön planda tutan bir anlayışı vardı. Sahada ise gençlik yıllarını hasretle andıracak kadar Beşiktaş'ı defansif bir yapıya büründürmüştü.
Schuster ise hem karakter hem davranış hem de futbol anlayışı olarak Mustafa Denizli'den tamamen ayrılıyor. Avusturya'da gördük ki duygularını gizlemeyen, içinde İspanyol boğası besleyen çılgın bir Almanla karşı karşıyayız.
HOCANIN ACIMASI YOK
Kampta henüz balayı süreci yaşanmasına rağmen ilişki adına 2 net mesaj verdi:
1-Futbolcuya ve onların hoşgörüsüne dayalı bir düzen artık hayat bulamaz. Futbolcuya karşı mesafeli "az laf çok iş" havasında. Disiplinsizliğe, idman kaytarmaya müsamahası yok. İki maçta isteneni yapamayan futbolculara sürekli bağırıyor. Lig süresince Alman hoca ile bazı futbolcular arasında arıza kaçınılmaz gözüküyor.
2-Beşiktaş sahada çok güçlü olacak, çok koşacak. Oyunculara kondisyon yüklerken hiç acımadı. Geçen yıl İstanbul'da 35 derece, yüzde 65 nemde yapılan idmanlar, ardından İspanya'daki kamp, Schusterli kampın yanında izci kampı gibi kaldı. İşin ilginç yanı geçtiğimiz yıl idmanlara çıkmamak için küçük ağrılara sığınan futbolcuların idmanları kaçırmamasıydı.
SİSTEMDE ARIZA VAR
Schuster'in karakteri gibi sahadaki futbol anlayışı da agresif ve biraz çılgın. Sahada yapmaya çalıştığı 3 önemli değişiklik var.
1- Defans çizgisini 18'in önünde kurmuyor. Sürekli dörtlü defansı orta sahaya yakın tutmaya çalışıyor. Bunun anlamı "Stoperle, santrforun arasını 60 metrelerden 30-35 metrelere çektirmek. Rakibe ileride basan bir takım istiyor. Bunun için her idmanda dar alan çalışmaları yaptırdı. Her maçta stoperleri takımı ileri çıkarması için fırçaladı. Ancak takımın üzerinde garip bir his var. Sürekli bir şey onları geriye doğru çekiyor. Bu da Schuster'in en büyük sorunlarından birincisi olarak öne çıkıyor.
2- Sıkışınca topu kaleciye atan oyunculara çok sinirleniyor. Sadece bundan dolayı bir-iki futbolcunun canı ciddi yanabilir.
3- Kampta 4-1-4-1 oynattı. Zaman zaman idmanlarda ileriyi 4-1-3-2 gibi de denedi. Ancak bu konuda kafası karışık. Çünkü tek ön liberolu sistem şu anda arıza veriyor. Burada oynayacak dörtlünün bir piston gibi ileri geri çalışmasını bekliyor. Ancak ne Hilbert, ne sağ içte oynayan Nihat, ne ürkek Delgado, Tabata veya Uğur orada henüz hocanın isteklerini yapamadı. Bu sıkıntı aşılmazsa Schuster 4-1-4-1'den dönüş yapabilir.
