Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ALİ GÜLTİKEN

Değişmeyen futbol ekonomisi mantığı

Son yapılan yayın ihalesi ile futbolumuz yeni bir döneme giriyor. İhalenin katlanarak büyümesi ve artan talep, futbolumuzun marka değerinin geldiği noktayı gösteriyor... Kulüplere ödenecek rakamların yükselmesi, futbolumuza yapılacak katkı açısından ciddi bir katma değer farkı yaratıyor. Bu rakamların ortaya çıkması kadar, nasıl kullanılacağı tartışmaları da alevlendi.
Büyük takımların, 15-20 sene önceki yıllık 3-4 milyon dolarlık bütçeleri, bugün ortalama 100 milyon Euro'ya ulaştı. Bu rakamlar motivasyonu ve morali elbette artırıyor. Fakat bazı temel problemlerimiz hâlâ devam ediyor. Bugün gelinen noktada, futbolumuzda uygulanması gereken temel kriterlerin ve denetimlerin de hayata geçirilmesi gerekiyor. 1980'li yıllarda takımlarımızın yıllık bütçeleri '4- 5 milyon dolar'larda iken kulüplerimiz borçlu durumdalardı. Televizyonlar işin içine girdikten sonra rakamlar ve imkanlar arttı. Gelen bu paralar, sorunları çözmekten öte takımların daha da fazla kontrolsüz harcama yapmalarına yol açtı. Bu da borçların artmasını sağlamaktan öteye gitmedi.
Artan kazanımlar; hızlı borçlanmayı, popülist yaklaşımları ve günü kurtarma düşüncesiyle yapılan hamleleri değiştirmeye yetmedi. Yani futbolun içerisinde var olan yanlış temel mantık ve kulüp yapıları sürekli varlığını korudu.
Bugün ihalenin büyüklüğüne ve gelecek gelirlerin artışına sevinirken geçmişi gören ve yaşayan birisi olarak, bu zihniyet ve kulüp yapılarının devam etmesi durumunda değişen çok şey olacağını düşünmüyorum. Gelirler, daha büyük şova dönük transferleri beraberinde getirecek ve günlük harcamaları artırmak yönünde de tetikleyici olacaktır.
Bugünden itibaren futbolumuzla ilgili çok daha sağlam ve geleceğe dönük kararları almak zorundayız. Futbolumuzu ve kulüplerimizi ekonomik açıdan büyütürken, bunun sahaya ve futbolumuza yansıyacak kısmını da aynı şekilde büyütmeliyiz. Eğer böyle bir yapıyı tesis edemezsek bu paralar sadece kulüpler için bir geçiş hattı olacaktır.

DENETLEME YAPILMALI
Bugünkü tablo karşısında Futbol Federasyonu ve Spor Bakanlığı'nın artık bazı temel kuralları kulüplerimize uygulatmasının zamanı gelmiştir. Birincisi; şeffaflık ve kontrol edilebilirlik. Yapılan harcamaların denetlenebilir olması ve bu harcamaları yapanların hesap verebilmeleri çok önemlidir. Futbolumuzda yönetimlerde görev yapan gönüllü kişilerin görev sürelerindeki harcamalarına karşı sorumlu olmaları sağlanmalıdır. Çünkü kulüplerimiz dernek statüsünde olduğu için bu konulardaki sorumlulukları çok sınırlıdır. Bu da kulüplerine verdikleri zararların kendilerine fatura edilememesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.
İkinci olarak ise; yönetimlerin görev sürelerinin dışına taşan, kulüplerin geleceğine dönük harcamaları yapabilme serbestliğidir. Bunun da mutlaka görev süreleriyle sınırlandırılması gerekmektedir. Daha da önemlisi açıklanan yıllık bütçelerin tutturulması, belirlenen rakamların yüzde 10'undan fazlasının üzerine harcama olarak çıkılmaması ve kontrol edilebilmesidir.

DEĞİŞİM OLMAZSA...
Son olarak da; kişisel olarak hiç kimsenin yönetiminde bulunduğu kulübe borç verememesi geliyor. Çünkü resmi veya tüzel kişilerin üzerinden yapılacak borçlanmaların kontrolünün daha sağlıklı bir şekilde yapılabileceği açıktır.
Kısacası; bu işin futbolumuz adına fayda sağlaması, paraların kat kat artmasıyla değil, bu paraların kullanım şeklinin kontrolü ve yönlendirmesiyle mümkündür. Diğer türlü; bir sonraki ihalede artacak rakam konusunda, geçmişte olduğu gibi yine aynı şeyleri söyler ve aynı şeyleri konuşuruz. Kulüplerin borçları konusunda da bugüne kadar olduğu gibi yine değişen bir şey olmaz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA