Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ağlarsa anam ağlar

Kanal D'nin yeni gündüz kuşağı programı "Güzel Bir Gün"ü izlerken, Güneydoğu'da akan kanı ancak "anaların" durduracağına olan inancım bir kat daha arttı. Programda oğlunu Hakkari'de şehit veren bir anne ile PKK'ya katılan oğlu, dağdaki çatışmada öldürülen bir başka anne yan yana geldi. Onları dinlerken, kafamdaki tüm ezberi bozdum. Çünkü beni ilgilendiren, her ikisinin de gözlerindeki ortak acı ifadesiydi. Birinin oğlu, vatani görevini yaparken kahpe bir kurşuna kurban gitmiş, diğerinin oğlu, kandırılarak ondan kopartılmıştı. İkisinin de "can acısı" aynıydı. Bu acının dili, dini, vatanı, etnik kökeni yoktu. Evlat acısı, evlat acısıydı, o kadar... "Barış olsun, bir arada kardeşçe yaşayalım eskisi gibi" diyordu her iki ana da... Şehit annesi, "Oğlumu askere gönderdim. Ama şimdi Cebeci'de bir soğuk mermerin altında yatıyor. Onun gül yüzü yerine, buz gibi taşları okşuyorum" dedi. Diğer ananın sözleri kurşun gibi ağırdı: "Sen yine mezar taşını okşuyorsun. Ben onu da yapamıyorum. Çünkü nerede yattığını bilmiyorum..." O anda siyasetçilerin birbiri üzerine verdikleri demeçlerin hiçbir değeri kalmadı gözümde. Bir kez daha anladım ki, "Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar" diye boşuna dememişler...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA