Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

"Son Kale" de düşünce...

Kanaltürk'teki "Son Kale" programı son dönemde patlak veren "Ercan Saatçi Olayı"nın üzerine cesaretle gidebilen, olayın arka planını ekrana taşımaya çalışan cesur spor programlarından biri. Ahmet Çakar ve Reha Muhtar'ın ekran deneyimlerini ve "delik kulaklarını" bu programın emrine vermeleri, ekranda alternatif arayan sporseverleri hayli tatmin ediyor. Ancak bu hafta Reha Muhtar'ın canlı yayında izleyicilerle paylaştığı bir istihbarat beni rahatsız etti. Reha Muhtar, "özel bir sohbette" (Bunun altını kalın bir çizgiyle belirliyorum) Beşiktaş'ın "uluslararası" futbolcularından birinden Teknik Direktör Mustafa Denizli hakkında ilginç bir yorum dinlemiş. Futbolcu, Muhtar'a demiş ki, "Mustafa Hoca bize antrenmanlarda hiç gol çalışması yaptırmıyor. Biz gol çalışması yapmadan maçlara çıkıyoruz..." Reha Muhtar bu "özel" sohbeti canlı yayında açıklamakta bir sakınca görmedi. Sonra da konuyu getirip, "Zaten Beşiktaş'ın attığı gollerin hepsi tesadüf"e bağladı. Ahmet Çakar, bu "aile sırrını" takım dışından biriyle paylaşan sözkonusu futbolcuyu şiddetle kınadı. "Yazıklar olsun" diye başladığı konuşmasında, Türkiye'nin en önemli habercilerinden birine bu "ispiyonu" yapan futbolcunun her şeyden önce "utanması" gerektiğini söyledi. Bence de doğru yaklaşım bu olmalıydı. Meseledeki ikinci yanlış ise bu çok ciddi sonuçlar doğurabilecek "özel sohbetin" ekranda milyonlarca insanla paylaşılmasıydı. Eminim ki, o futbolcu, bunun Reha Muhtar ile aralarında kalacağını düşünüyordu. Gazetecilik deyimi ile görüşme "Off the record" yani "kayıt dışı" idi. Ama öyle kalmadı. Ha Ercan Saatçi'nin yayınlanacağını aklına bile getirmeden, reklam arasında çocukluk arkadaşıyla yaptığı "kıraathane muhabbetini" yıllarca saklayıp, sonra da cümle aleme yaymışsın, ha bir futbolcunun soyunma odasında kalması gereken takımla ilgili "aile içi" sırrını ifşa etmişsin. Bence ikisi arasında bir fark yok. Şimdi düşünün: Beşiktaş takımında Muhtar'ın adını vermediği "uluslararası" Türk futbolcu sayısı 2'den fazla değil. Programdan bir gün sonraki antrenmanda herkes birbirine "Köstebek kim?" diye bakmayacak mı? Futbolcuların hem hocalarına hem de takım arkadaşlarına karşı güveni sarsılmayacak mı? Büyük bir baskı altında şampiyonluk kovalamaya çalışan Denizli, bazı futbolcuları hakkında "kuşkuya" kapılmayacak mı? Türkiye'nin en başarılı iki teknik direktöründen biri olan Mustafa Denizli, zaten saldırmak için bahane arayan holiganların önüne yem diye atılmayacak mı? Hep söylerim. Canlı yayında "iki düşünüp, bir konuşmak gerek" diye...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA