Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Biraz kül, biraz duman. O facia işte!

National Geographic kanalının zamanlaması mükemmeldi. Salı akşamı tüm haber bültenlerinde İzlanda'daki yanardağ püskürmesinin hava trafiğini nasıl felç ettiği anlatılıyordu. Havaalanlarında perişan olanlar ise uçakların nasıl olup da "dumandan" etkilendiğini anlamadıkları görülüyordu. Röportaj yapılan bazı yolcular, "Uçağın radarı yok mu, o dumanın içinde yolunu bulamaz mı?" deyip, uçuşların iptal edilmesine anlam veremiyorlardı. İşte tam da o gece National Geographic'de ekrana gelen "Her Şeye Rağmen" adlı belgesel, kafalardaki tüm soru işaretlerini sildi. Tarih: 24 Haziran 1982... British Airways'in İngiltere - Avustralya seferini yapan 009 sefer sayılı Boeing 747 tipi uçağı, 282 yolcusuyla Jakarta üzerinde 11 kilometre yükseklikte uçuşunu sürdürüyor. Birdenbire pilotlar camlarında renkli ışıkları görüyorlar. Adeta bir ışın yağmuru uçağın kanatlarından motorlarına kadar tüm yüzeyini kaplıyor. Aynı zamanda kabine duman yayılmaya başlıyor. İki dakika içinde uçağın 4 motoru birden duruyor. Okyanusa doğru süzülmeye başlayan uçaktaki basınç değişimi nedeniyle oksijen maskeleri açılıyor. Pilot okyanusa inmeye karar veriyor. Birkaç bin metre irtifada motorlar mucizevi bir şekilde yeniden çalışıyor. Uçak yükselip, eski rotasına döner dönmez motorlar bir kez daha susuyor. Aynı olay birkaç kez tekrarlanıyor. Uçağın ön camı da çarpan ışıklı cisimler yüzünden çizildiği için pilotlar elektronik yaklaşma sistemiyle inmek istiyorlar. Ancak inecekleri havaalanındaki bu sistem de devre dışı kaldığı için adeta "el yordamı" ile en yakın alana mucizevi bir iniş yapıyorlar. Uçağın yanına yaklaşanlar gözlerine inanamıyorlar. Ön camın çizilmesine yol açan o parçacıkların, sürtünme nedeniyle kuyruk logosu da dahil olmak üzere uçağın tüm boyasını adeta zımparaladığını görüyorlar. Olayın nedeni daha sonraki saatlerde anlaşılıyor. Jakarta yakınlarındaki bir yanardağın püskürttüğü küllerin içine dalan uçak, partiküllerin motorlara girmesi nedeniyle gücünü kaybetmiş. 282 yolcuyu pilotların soğukkanlılığı ve ustalığı kurtarmış. Belgeselde ayrıntılarıyla anlatıldı. Sıcak küller uçağın jet motorlarına girdiğinde önce yapışkan bir macuna, daha sonra da kayaya dönüşüp, tüm hava girişini kapayarak, motoru durduruyor. Uçak irtifa kaybedip, dumanlı bölgenin dışına çıktığında ise bu partiküller yeniden çözülüp, dışarı atılarak motorun çalışmasını sağlıyorlar. İşte bu nedenledir ki, volkanik küller sadece görüşü engellemiyor, "ölümcül" bir arızaya da neden oluyor. Ve bu riski almayıp, uçuşlarını iptal eden havayolu şirketleri yerden göğe kadar haklı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA