Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ot gibi yaşamak

Discovery Channel'daki "Efsane Avcıları" na bayılıyorum. İki Amerikalı özel efekt uzmanı Adam ve Jamie, şehir efsanelerinin doğruluğunu laboratuvar ortamında test ediyorlar. Örneğin; tren rayına işeyen adamı elektrik çarpar mı, rüzgarın saatte 510 kilometre ile estiği bir fırtınanın ortasında küçücük bir saman çöpü, koca bir palmiye ağacının gövdesini delip, geçebilir mi gibi... Bizimkiler bu kez bitkilerin insan davranışları karşısında duygusal tepki verip vermediklerini test ettiler. Ekibin elektronik uzmanları Grand ve Tony, saksıdaki bir çiçeği elektrotlar yardımıyla yalan makinesine bağladılar. Sonra da çiçeğe şiddet uygulamaya başladılar. (Önce bağırıp çağırdılar, sonra o çiçeği yakıp, toprağından sökmeyi hayallerinde canlandırdılar, son olarak da yapraklarını tokatladılar) Sonuç inanılır gibi değildi. Zavallı çiçek, her saldırıya aynı oranda tepki veriyor, elektronik grafikler her küfür ya da tokatta büyük bir çan eğrisi çiziyordu. Aletin, bitkiye yakın olmasından şüphelenip, deneyi bu kez bitki ve yalan makinesini iki ayrı odaya koyarak gerçekleştirdiler. Grafik verilerdeki keskinlik azaldı ama devam etti. Deneyi şüpheye yer bırakmayacak şekilde tekrarladılar. Tepki zaman zaman azalsa da devam etti. Yani, bitkiler hissediyordu!.. İçi boş olan asıl şehir efsanesi, "ot gibi yaşamak" deyimiydi!.. Aslında sevgili annem bu sonuca "Efsane Avcıları"ndan daha önce ulaşmıştı. Zira yıllardır bahçedeki çiçeklerini sularken onlarla tatlı tatlı konuşuyor, yapraklarını okşuyordu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA