Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Hangisi cazip?

Ezel'de bu hafta yanardağ gibi patlayan, Kerpeten Ali oldu. Daha önce de yazmıştım. Senaristler sırayla her karakteri nöbetleşe parlatıyorlar. Dizide her hafta bir oyuncu assolist oluyor, diğerleri onun arkasında korist görevine çekiliyor. Bu hafta sahne Kerpeten Ali'nindi. Kumarhanede Ezel'e patladığı sahne, dizinin en 'volkanik' bölümlerinden biriydi. Ali, Ezel'in aslında intikam peşinde olmadığını, kendine yeni bir hayat, hatta yeni bir oyun kurmak için insanları kullandığını iddia ederken, aslında kendini de sorguluyordu: "Kimim ben? Neyim? Seninle karşı karşıyayken birbirimizi daha iyi tanıyorduk. Şimdi yanındayım ama ben kimim bilmiyorum? Neredeyim, ne yapıyorum? Kendi kendimin karikatürü oldum..." O an tepki vermeseler de sonradan anladık ki, Tefo ve Şebnem de Ezel tarafından kullanıldıklarını düşünüyorlarmış meğer. E öyle ya, adam intikam alacak diye topyekun kendi hayatlarını terk ettiler. Bu arada dört de kurban verdiler... Peki ne uğruna? Ezel'in senaristleri, kafamıza yeni soru çengelleri asma konusunda artık 'ordinaryüs' mertebesine eriştiler. Şimdi de bize kahraman Ezel'i sorgulatıyorlar. Bu arada bir türlü karar veremiyorum. Hangi öykü daha cezbedici? Günümüzde yaşanan mı? Yoksa flashback'ler olarak ekrana taşınan 1970'lerdeki hikaye mi? Bana kalırsa, nostaljik öykü yenisine fark atmaya başladı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA