Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Ezel'de aşkın üç hali

BU hafta Ezel'in başrolünde 'aşk' vardı... Hem katı, sıvı ve gaz haliyle... Ramiz, Selma'ya karşı kendini 'taş yürekli' gösterdi. Can dostu Kenan'a ihanet etmemek için direndi. Aşkını, kalbinin çorak toprağına gömdü. Peki hangi ihanet daha büyüktür? Bir dostun kadınını elinden almak mı? Yoksa bir kadını ölesiye sevdiği halde, arkadaşlık uğruna ona kayıtsız görünmek mi? Benim fikrimi soracak olursanız, size ıslıkla 'Arkadaşımın aşkısın' şarkısını çalarım. Çünkü aşk, hiçbir ihanetle kirletilmeyecek kadar kutsaldır. Kimseye ihanet etmeden, tek başına, yüreğinde yaşattığın aşktan daha değerlisi var mı? Peki ya kavuşmak aşkı öldürür mü? Selma, "Kavuştuk işte" diyen genç Kenan'a ne dedi hatırlasanıza? "Kavuşmayalım. Kavuşursak aşk olmaz ki..." Selma o sırada kavuşamadığı gerçek aşkı Ramiz'i canlandırıyordu hayalinde... Aşk, o karelerde kaskatı kesilmişti... Şebnem ile Tefo ise aşklarını gözyaşlarıyla sulayıp duruyorlardı. Ezel ile Bade'nin bakışmalarında ise sırılsıklam hale gelmeye aday bir aşkın, ilk nemi değdi yüzümüze. Aşkın gaz haline ise kerpeten Ali ile Azad'ın konuşmalarında rastladık. Azad, onu yüreklendirip göğüs kafesinde bir delik açmasa, Ali'nin içinde biriken basınç, büyük bir patlamaya yol açacaktı. Azad, Ali'yi aşk için gaza getirdi ama Ramiz Dayı ana vanayı açmadı. Ezel dizisi, bunca kötülüğün orta yerinde aşkın nasıl bir kardelen gibi güneşe kavuştuğunu ispatlıyor. Dünya kötüsü Cengiz bile milletin başına bunca çorabı, Eyşan'dan duyacağı iki kelimelik sevgi sözcüğü için örüyor. En intikamperest olanların bile en sevdiklerinden intikam almalarının asıl sebebi, aslında "Seni ne kadar sevdiğimi gör" demek için... Aşk... Ezelden ebede...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA