FOX'taki Var mısın Yok musun? yarışması her ne kadar aşırı dramatik ve ağdalı tarzıyla vicdanlardan reyting damıtmakla eleştirilse de bir araya getirdiği ilginç yarışmacı tipleriyle dikkat çekmeyi başarıyor. Bunlardan biri de Edirneli coğrafya öğretmeni Ayhan Oğuz...
Yarışma öncesi mülakatında "Ara sıra evlenip sonra annemin evine geri dönerim" diyen Ayhan, iki evlilik yapmış. İkinci evliliğinden 8 yaşında Rüzgar Deniz adında bir oğlu var.
2004 yılında boşanmışlar. Evlilikleri iki yıl sürmüş ama toplam bir ay görüşmüşler. Oğlu, annesi ve cici babası ile Avusturya'da yaşıyormuş. Eşinde lupus hastalığı varmış, doktorlar doğurunca geçeceğini söylemiş. Ayhan ile çocuk sahibi olabilmek için evlenmiş. (Eşinin onu kandırdığını iddia ediyor.)

HACZİN EŞİĞİNDE
Oturdukları ev annesinin üzerineymiş. Babadan kalan maaşları varmış. Babası borçları yüzünden intihar etmiş. Emekli olunca sigorta işine girmiş, dolandırılmış ve kapatayım derken her şey daha da kötü olmuş. Mangal kömürünü içeri alıp canına kıymış. Arkasında, ailesine 12 sayfalık mektup bırakmış.
Ayhan'ın da bankalara 70 bin lira borcu varmış. Aynı zamanda eşinin nafaka artırma davası açtığını öğrenmiş. Mahkeme davayı kabul etmiş ve nafaka 15 bin lira artmış. Ayhan bu durumu "Haczin eşiğindeyim" sözleriyle ifade ediyor.
Talihsiz yarışmacının aylık 2 bin liraya yakın geliri var. Bankaya her ay 2 bin 700 lira ödüyor. Zararda olduğu için plak ve pul koleksiyonundaki parçaları satarak geçiniyor.
Birikimleri yokmuş. Evlerinin tamiratı için kredi almışlar. Bir miktar borcu da dolandırıldığı için doğmuş. Şimdi yarışmadan kazanmayı umduğu 100-150 bin lira ile düze çıkmayı hedefliyor.
Ayhan Oğuz'u izlerken sürekli "Ben bu arkadaşı bir yerlerden tanıyorum" deyip durdum. Başvuru formundaki son satırlara geldiğimde durum ortaya çıktı. Şöyle yazıyordu: 'Canlı Para'da bir öğretmen arkadaşı ile borçlarını beraber kapatmak için yarışmışlar. Beşinci soruda elenmişler. Böyle olunca borçları kapanmamış. Soruyu bilemedikleri için çok eleştirilmiş. 10'uncu sınıflardan bir öğrenci yanına gelip "Hocam ben sizin yarışma sorularınızın beşini de bildim" demiş.
Yüksel Aytuğ'un yazdığı ağır yazıya üzülmüş. Yazısında, "Bu hocaların yetiştireceği kuşaklardan hayır gelmez" diyormuş...