Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Arka Sokaklar'daki gibi

Hafta sonu haberi bültenlerde izlemişsinizdir. İstanbul Gaziosmanpaşa'da bir çocuk annesi 26 yaşındaki Neriman Adaoğlu, sokaklarında cereyan eden hırsızpolis çatışmasını pencereden izlerken vurulup yaralandı.
Aynı anda mahalledeki bir başka meraklı hanım, hem olayları cep telefonuna kaydediyor hem de yakınlarıyla izlenimlerini paylaşıyordu: "Ay vallahi tıpkı Arka Sokaklar'da gibiyim..." Eminim, kaza kurşunuyla vurulan kadıncağız da penceresinden aşağıya bakarken tıpkı komşuları gibi kendini Arka Sokaklar'ı izliyormuş gibi hissediyordu. Ta ki seken kurşun, elmacık kemiğine saplanana kadar...
Muhabirlerin mikrofon uzattığı kadının küçük çocuğu da, gördüğünün bir televizyon dizisi mi yoksa gerçek mi olduğunu ayırt edemiyor gibiydi: "Televizyona mermi geldi. Bir parçası da anneme geldi. Şimdi onu çıkarmaya çalışıyorlar..."
Televizyon hayatımızı öyle bir kapsadı ki; neyin gerçek neyin canlandırma olduğunu artık birbirine karıştırmaya başladık. Sokakta vızıldayan kurşunları, sanki kar tanesiymiş gibi pencereyi açıp seyre dalıyoruz. Hani Arka Sokaklar'da onca silahlı çatışma yaşanırken bir tek otomobil camı kırılmıyor, duvara bir tane mermi saplanmıyor ya, gerçeğini de öyle sanıyoruz...
Ama gerçek hayatın final jeneriği ekrana değil, ya hasta yatağının başındaki tıbbi takip tabelasına ya da mezar taşına yazılıyor. İşte bunu bilmiyoruz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA