TRT 1'in yeni gündüz kuşağı programı Zuhal Topal'la Hayata Dair; gözü yaşlı, çaresiz kadın görmekten bunalan izleyici için çölde vaha gibi...
Çünkü bu programda yüreklere umut pompalanıyor, dertlerin çarelerini uzmanları anlatıyor.
Hem de yaşanmış olayların baş aktörlerinin tanıklığında.
İlk programda Canan Serçe'nin akıllara durgunluk veren yaşam mücadelesine tanıklık ettik. Vallahi bir dizi senaristi bu öyküyü yazsa, "Amma da abartmış. Bir insanın başına bu kadar da talihsizlik gelmez ki canım" diye yerden yere vururduk. Ama gerçekten yaşanmış işte...
Canan Serçe bir deniz kazasından kurtulmuş.
Sadece kurtulmakla kalmamış, batan teknede bulunanların hayatını da kurtarmış. Ardından nişanlısıyla birlikte geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmış, aort damarı yırtılmış. Vücudunu eksi 60 derecede dondurarak onu hayata döndürmüşler.
Sonra evinde kalp krizi geçirmiş. Üç kez kalbi durmuş. Ardından kalp nakli yapılmış.
Donörüne minnetini anlatmak için "Ben Canan, kalbim Mustafa" diye tanıtıyor kendini. Bitmedi... Bağırsağı deliniyor bir gün Canan'ın.
Tetkiklerde bir de bakıyorlar ki, lenf kanserine yakalanmış.
Ve... Ve onu da yenmiş Canan Serçe... Şimdilerde son derce sağlıklı ve mutlu.
Programı ağzım bir karış açık izledim. Ve sağlık sorunlarıyla mücadele eden herkesin o sırada Canan Serçe'yi izlemesini umut ettim...
Bu arada izdivaç programında fettan sunucuyu 'oynayan' Zuhal Topal'ın bu kez 'kendisi' olmasına da çok sevindim.