Son günlerin en büyük tarışma konusu, yeli dizilerde kadına biçilen aşağılayıcı roller. Bu konu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bile taşındı.
Okurumuz Gökçe Selam ise konuya çok farklı bir perspektif getirmiş.
İşte mektubu:
"Dizilerdeki kadın oyuncuların azlığı ve etkisizliği tartışılıyor ama bence dizilerdeki kadınlara verilen değer kadar toplumda onlara değer verilmiyor. Şöyle ki:
Kadın evlilik dışı çocuğunu düşürüyor; çok zengin ve kibar bir işadamı onunla evlilik yapıyor (İffet). Kadın tecavüze uğruyor, tecavüzcü kocası onu deli gibi sevip kolluyor (Fatmagül'ün Suçu Ne?). Kadın yıllarca 'Çocuğunun babası sensin' diyor ama aksi ortaya çıkıyor. Kocası onu affedip ikinci bir çocuk yapıyor (Fatmagül'ün Suçu Ne?). Kadın iki çocuğuyla kocasını terk ediyor; bekar, yakışıklı ve kariyer sahibi bir adamla aşk yaşıyor ve iş kadını oluyor (Aliye). Kadın evlilik dışı hamile kalıyor ve 'Çocuğumu tek başıma büyüteceğim, kimseye ihtiyacım yok' nidaları atıyor (Hemen hemen tüm diziler).
Bu örnekleri çoğaltabiliriz diye düşünüyorum. Söyler misiniz bana, gerçek hayatta bunların kaçı oluyor? Hiçbiri... Bence diziler güçlü kadın portresi çizmeye çalışıyor. İyi de; madem diziler topluma iyi-kötü örnek oluyor, neden dizilerdeki güçlü kadınlar toplumda var olmuyor?"