Kim derdi ki Kurtlar Vadisi, Öyle Bir Geçer Zaman ki'den daha fazla ağlatacak diye?
Polat'ın Memati'ye vedası ekran başındakileri öyle ağlattı ki, yurt genelinde nem oranı yüzde 85'lere çıktı, romatizmalar azdı...
Bugüne kadar Vadi'cilerin çektiği en dramatik sahneydi. Hepsinden önemlisi; şimdiye dek hep bir 'süper kahraman' olarak resmedilen Polat Alemdar'ın sert kabuğunun kırılması, içinden 'insan özünün' akmasıydı. Bana kalırsa, Polat bu haliyle çok daha inandırıcı oldu. Onu ilk kez yıkılırken, çaresizlikten kahrolurken, kontrolünü kaybederken izledik. Hele Savcı Leyla'ya söylediği "Benim de hata yapmaya, aciz olmaya, acımı yaşamaya hakkım yok mu?" sözleri gerçekten de Polat'ı zorla çıkarıldığı Olimpos Dağı'ndan indirip biz ölümlülerin arasına kattı.

SURİYE'Yİ ÇÖZER Mİ?
Geçen hafta Kurtlar Vadisi'nin yıllardır ilgiyle izlenmesinin gerekçelerini maddeler halinde sıralamıştım. Bunlar arasında en önemlilerinden biri; kendi yarattığı efsane karakterleri 'son kullanım tarihi dolmadan' yine kendinin yok etmesi, yerine yeni fenomenler yaratmasıydı. Bu kez de yıllardır Polat ve arkadaşlarını yönlendiren, onları esirgeyip yollarını çizen İhtiyarlar Meclisi Başkanı bir suikasta kurban gitti. Şimdi Polat'ın yeni bir misyonu var. Başkan'ın projesini tamamlamak, Türkiye'yi Ortadoğu'da süper güç haline getirecek yapılandırmanın başına geçmek, Türkiye'nin nüfuz alanlarındaki ülkelerde KGT (Kamu Güvenliği Teşkilatı) benzeri örgütler kurup ABD, İsrail ve İran'ın bölgedeki egemenliğine son vermek... Belli ki Suriye sorununu çözmek de daha önce pek çok krizde olduğu gibi yine Polat'a nasip olacak(!)

ESKİ JENERİĞİ ARADIM
Dizideki yeniliklere gelince:
Polat yıllardır kullandığı cipinden vazgeçip spor otomobile geçmiş ama plakasını değiştirmemiş. Dizinin jeneriği de değişmiş ama ne yalan söyleyeyim; benim gözüm Vadi'nin klasikleşmiş eski jeneriğini aradı. Bir de Polat'ın ofisinde, yan dönmüş Pana Film logosunun yanında bulunan yeni şiltlerin ve büstlerin anlamını çözemedim. Eminim onların da bir hikmeti çıkar yakında...
Anlayamadığım bir başka konu ise teknedeki korumaların, üzerlerinde dakikalarca uçan helikopterin sesini nasıl olup da duyamadıkları... Bizim Polat, helikoptere de susturucu takmış olmasın?