Çarşamba akşamı İstanbul'un Fethi kutlanırken, aynı zamanda İstanbul'un televizyonu fethine de şahit olduk. Sanırsınız; televizyon, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bizim topraklarımızda icat edilmişti ya da biz cümleten imparatorluk dönemine ışınlanmıştık da, haberimiz yoktu...
Star'da Muhteşem Yüzyıl yayınlanırken, FOX'ta Fetih 1453 filmi ekrandaydı. Haber kanalları Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temel atma törenini ekrana getirirken, arada canlı yayına geçip Haliç'teki muhteşem ses ve ışık gösterilerini evlerimize taşıyorlardı.
TRT 1'de önce Fetih Özel Eğlence Programı, ardından Osmanlı Tokadı dizisi yayınlandı.
Bu arada Habertürk'teki Öteki Gündem programını çok beğendim. Zaten sunucusu Pelin Çift'i başarılı bir haberci olarak bilirim. 'Fatih ve Fetih' konusunun işlendiği bölümü gözümü kırpmadan izledim. Programı cazip kılan, Pelin'in dersine iyi çalışmış olmasıydı. Doğru soruları, doğru zamanda sordu ama programın asıl kahramanı Prof. Dr. Mehmet Çelik'ti.
Müthiş bilgi birikimini, televizyonculuğun ihtiyaç duyduğu yalınlık ve dinamizm içinde aktarmayı çok iyi biliyor. Özellikle Fetih konusundaki saptamasına katılmamak elde değildi. Dedi ki, "Fetih sırasında Bizans'ın sivil halkından bir tek kişinin bile burnu kanamamıştır. Bir tek kadının bile namusuna halel getirilmemiştir. Fatih Sultan Mehmet, tüm Bizans hakkının dini ve ticari hayatını garanti altına almıştır. Bence İstanbul'un fethini değerli kılan sebeplerden biri de bu hoşgörü ve insan sevgisidir..."
Gelin de hocaya hak vermeyin...