Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Zorla baş eğdirmek

Anıtkabir'i anlatan enfes belgesel geçen hafta İz TV'de iki kez karşıma çıktı. Her seferinde adeta büyülenmiş gibi ekrana kilitlendim.
Öncelikle yapımda emeği geçenlere yürekten teşekkür ederim, önemli bir hizmeti yerine getirdikleri için. Zira uzakta yaşıyor olduklarından veya sağlık nedenleri ya da ekonomik koşulları elvermediğinden bugüne dek Anıtkabir'i ziyaret etme fırsatı bulamayanlar için bu belgesel 'tur piyangosu' gibiydi. Ayrıca belgeselde Anıtkabir hem tarihi, hem de teknik ve mimari açıdan tüm ayrıntılarıyla ekrana taşınmıştı.
Örneğin, üzerinde birkaç kez yürümüş olmama rağmen Aslanlı Yol'daki taşların neden aralıklı dizildiğini bu belgesel sayesinde öğrendim. Beyaz mermer taşlar yere döşenirken aralarında 5'er santimetrelik çim boşluklar bırakılmıştı.
Meğer, Ata'nın huzuruna çıkanlar başlarını eğip yerden kaldırmasın diye özellikle öyle döşenmiş.
Eminim, Mustafa Kemal Atatürk bunu bilseydi, kesinlikle karşı çıkardı. Çünkü onun felsefesinde hangi sebeple olursa olsun 'baş eğmenin' yeri yoktu. Yedi düvele karşı gelmesi bir yana, Venizelos'a hizmet verirken tepsiyi elinden düşüren garson için söylediği "Ben bu millete her şeyi öğrettim ama uşaklığı öğretemedim" sözü de nasıl bir 'başkaldırı ve direniş gönüllüsü' olduğunu ortaya koyuyordu.
Düşmanının bile ezik bir şekilde baş eğmesine tahammülü yoktu. İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşu sırasında çiğnemesi için önüne serilen Yunan bayrağını yerden alıp tozunu silkeleyerek katlayıp kaldırması da bunun deliliydi.
Atatürk, kimseye zorla baş eğdirecek, hele kabrini ziyarete gelenlere bunu reva görecek bir lider değildi.
Keşke birileri bunu hatırlayıp Aslanlı Yol'un taşlarını birleştirse...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA