Bu sütunlarda RTÜK uygulamalarını sık sık eleştirdiğimi bilirsiniz. Ama yine iyi bilirsiniz ki, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun yaptığı iyi işler de yine bu sütunlarda takdir görür.
Bugün sıra yine takdir cümlelerinde.
Geçenlerde çocuk kanallarındaki reklam bombardımanının minikler ve onların ebeveynleri üzerindeki olumsuz etkilerini yazmaya çalışmıştım.
Benim odaklandığım konu, oyuncak reklamlarıydı.
RTÜK ise çok daha önemli bir yaraya parmak bastı. Çocuk kanallarında bolca tanıtılan abur cuburlarla ilgili reklamlara kısıtlama getirmek için önemli bir adım attı. Çikolata, cips, gofret, şekerleme, fast food v.s. gibi doktorlar tarafından çocuk beslenmesinde yeri olmadığı belirtilen ürünlerin reklamlarını yapan kanallar için önemli cezai yaptırımlar getirildi.
Bu kararı destekliyorum. Toplumumuz büyük bir hızla 'obezite uçurumuna' yuvarlanıyor. Bu büyük tehlikeye karşı mücadele ise çocuk yaşta başlatılmalı.
Ancak okul kantinlerinden temizlenen zararlı gıdaların çocuk kanallarında dakikalarca tanıtılması ve bebelerin iştahlarının gıdıklanması büyük bir garabetti. RTÜK'ü bu kararından dolayı kutluyorum. Ancak hangi ürünlerin çocuklar için zararlı olduğu konusu son derece gri bir nokta. Bunun da uzman bir kurul tarafından köşeleriyle belirlenmesine ihtiyaç var.